Başladı, Kırıkhan’da bahar şöleni,
Toplandı; genci, yaşlısı, ileri geleni.
Antakya’sı, Reyhanlı’sı, Belen’i!
Kutlu olsun, Kırıkhan’a bahar şöleni.
Belediye ile Milli Eğitim; birleştirmiş emeklerini.
Sofralar boy boy, sergiliyor türlü nimetlerini;
İçli çörek, köfte, biberli ekmeklerini...
Bir lezzettir, Kırıkhan’da bahar şöleni.
Görmelisiniz, mahşer gibi insan selini!
Ozanlar dilini söyletir, sazlar telini.
Kimi Acem Kızı çalar; kimi Sarı Gelini.
Kıpır kıpır oluyor, Kırıkhan’da bahar şöleni.
Mesire yeri çamlık, dağa vermiş belini.
Amik Ovası, esmez ise garbı yelini;
Mayıs ortasında, güneş yakar kelini.
Gölgelerde, bir başkadır bahar şöleni.
Hasırlar kaplar, yeşil zemini.
Mangallar tüter, çaylar alır demini.
Kuşlar, karıncalar da nasiplenir yemini.
Berekettir, Kırıkhan’da bahar şöleni.
Davullar, inletir piknik yerini.
Halaylar, andırır düğün evini.
Hiçbir tuzak, ayıramaz böyle seveni!
Sevgi, kardeşliktir bahar şöleni.
Muhittin, üçüncü kez gördü şöleni.
Der ki; bırakmayın bu geleneği, töreni.
Dertler; sevince bıraksın, senede bir yerini.
Bayram olsun, Kırıkhan'a bahar şöleni.
(07.05.2006 Kırıkhan)
Muhittin AlacaKayıt Tarihi : 7.5.2006 15:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
(14 Mayıs 2006 Pazar günü 3.sü kutlanan Kırıkhan Bahar Şöleni için yazdığım ve şölende okuduğum şiirdir.)

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!