Yansıyan ufkumun mavi feneri
savrulan külüm avuçlarına
soluk benizli kaldırım yatağında
taşa benzer göğsünde nefesi
ah demeden çeker eziyetini
böler uykuyu ortadan ikiye
gözünde canlanır ana yurdu
yoğrulan toprağı kırık vazoda
huysuz bir bebeğin kasabası
bağrına ateş dinmeyen sızı
zamanın kalbine pelesenk
avutulan geceyim ayazda
uykudan uyanınca seher yeli
anasız gurbetin uykusuz toprağı
emzirilen bebeğin
gözlerinde ışık hüzmesi
sevda kucağında imzası umudun
içinde coşan fırtına sesine
kaynayan suların can evinden içeri
ne adı kalır yazıda
ne de şanı surlarında sarmaşık
dize dize yere dökülen
yığılan şehrin sesi
ve sokakların kimsesizliği
çöker önüne yılların
Şimşek hızıyla
ok keskinliğiyle
ve çöz bağını ömrün
Çöz çözebilirsen aldıkça nefesi
18.02.2024
Sinan Gürbüz
Kayıt Tarihi : 6.5.2024 00:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!