Ey gökte parlayan kırılgan yıldız
Benim uzaklarda mı kırılmışlığım
Neden bu kadar sessiz, bu kadar ıssız
Uzak diyarların melikesi gözlerin
Cemşid tahtından düştü bir zaman
Nuşirevan'ın adaletle anıldığı yerde
Sensiz bir virane olmuş benim dünyam
Hangi nirvana bu boşluğu doldurur
Yüreğimin eşiğinde yanan bu ateşle
Sen hangi vakayinameye yazdın adımı
Tarihin hangi tozlu sayfaları
Anlatacak şimdi bu sessiz feryadımı
Bir yetim çiçeği gibiyim ben şimdi
Rüzgarlarda savrulan, boynu bükük.
Hangi el tutar diye düşünürsün, artık bu eli
Hangi ses fısıldar bana büyüklüğünü
Senin bir yıldız olduğunu belki de gökyüzümde
Parlak ve erişilmez hem de çok yükseklerde
Ama nasıl dayanabilir ki bir çocuk böyle
Külden yataklarda, karanlık gökyüzü gözlerine
Sitemim göklere ulaşır mı bilmem
Yıldızlar anlar mı bu kırılmışlığını sesimin
Bu ayrılık, bu hüzün hiç dinmez mi
Yoksa bir gün diner mi bu garip hali
Ben gözlerimi yitirirken yeniden her gece
Bu solgun ışıkta bu zalim yeryüzünde
Belki bir gün kavuşur diye ellerin yeniden yüzüme
O zamana dek yanarım bu özlemle
Hüseyin Özsu
Kayıt Tarihi : 9.8.2025 21:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!