Kırık Satırlar
Bir adım atarsın, umut sarar içini sessizce,
Oysa her şey, köklerinden kopar ansızın.
Tutunmak istersin, incecik bir bağa,
Ama kaderin düğümü çözülmez, sıkıca, arkadaş.
Eller uzanır, destek arar, ama düşer boşluğa,
Bir fısıltı, bir esinti, her şeyi savurur.
Gözlerin uzaklarda, suçlu senmişsin gibi,
Oysa aklın, kendi sınırlarında kaybolur, arkadaş.
Örülen duvarlar, korur mu kalbi sence?
Bir kelimeyle yıkılır, bir bakışla dağılır.
"Unut" desen, dinlemez kalbin,
Yine kanar, yine düşer, yine yanılır, arkadaş.
Dünya, hayat dolu gibi görünür her köşede,
Benim içimse sessizlikle boğulur.
Neden hep yaşamı sevenler, son nefesi erken verir?
Bunu sorarım, bir cevabı var mıdır gerçekten, arkadaş?
İnsan denize düşer, umutsuzca çırpınır,
Dünya ise sessizce seyreder, anlamaz.
Sevmesini bilmeyen kalplerde saklıdır,
Kendi hırsıyla çocukları ezen o yük, arkadaş.
Güven, zamana yenik düşer, akıl kaybolur,
İnanmak mı daha zor, yoksa unutmak mı?
Birisi ebediyeti bulmuş mudur dersin,
Herkes sonsuzmuş gibi yaşarken, ben tükenirim, arkadaş.
Tabaklar dolup taşar sofralarda,
Ama yürekler açtır, kibirle doludur.
Gözümdeki umut, yabancı ellere güler,
Bunu anlatacak bir dil var mıdır, bilemem, arkadaş.
Derdimi aç desen, hangi kelime yeter ki?
Yazsam roman olur, sığmaz sayfalara.
Her satıra bir yara, her söze bir isyan,
Bu ömür, beklediğimden daha ağır, arkadaş.
Ve sabır, taşmış heybemden usulca,
Yol almış sabırsızlığa doğru, farkında olmadan.
Bir çözüm var mı, sorarım yine,
Her defasında sessizliğe çarpar cevapsız dualarım, arkadaş.
---
Nilgun Şirin 2
Kayıt Tarihi : 3.11.2024 01:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!