Şeytan uçurtmalarına bağlı kalan çocukluğumu İstanbul'un en eski mahallelerinde bıraktım.
Şehir gelmiş geçmiş en büyük hırsızlar kralıydı.Çocukluğumu, gençliğimi ve aşklarımı çaldı; buraya gelen herkese yaptığı gibi.
Tekdüzeydi yaşam.Yıkık sahil meyhanelerinde tüm kaybetiklerimize içerdik.Gündüzleriyse en ağır ve en terli işlerine dalardık şehrin hepimiz.
Şeytan uçurtmalarına bağlı kalan çocukluğumu İstanbul'un en eski mahallelerinde bıraktım.İbrahim çaldığı bir arabanın içinde kurşunlanarak öldü.Seval meyhane köşelerinde satıyormuş kendini.
Uyuyamıyordum.Uzun zaman olmuştu rüya görmeyeli.
Bütün düşlerim hep yarım kalmıştı, çocukluğumda bile uyandırıldım.Sonra sen çıkıp tutuverdin ellerimi.Şeytan uçurtmalarına tutunmaya alışkın ellerim ilk kez dokundu ellerine titreyerek.Yangın yerinden yeni çıkmış gibiydi gözlerin, alevinden kör oldu gözlerim.
Bütün parkları sığınağımızdı ve bütün sokaklarında seviştik Beyoğlu'nun.İstanbul en eski soyguncular kralıydı.Eski bir İstanbul gecesinde, maviliğini yitirirken deniz bıraktın ellerimi.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta