kabuğu kırıldı siyahın
hayasız bir gölgem düştü halıya
yıkacağım bu köşkleri
masallar da olmasa
ah bu kırık sandalyeler
terkeder ya salonları
seccadeler yüzümü hırpalıyor
her akşam yeni bir düşmandır odam
duvarlarım yandıkça
ateşten bir gece bekliyor dilim
şahlanmış kelebek ayini
en mahrem dedildir sedefteki inciye
bir lamba kadar cesur
karanlığa meydan okumak
ve ilk günahlar boşalmadan sokaklara
paltomun içinde son kez yaşamak
unutabilirserm ölüm nöbetlerini
yeniden dirilmek mezar taşlarında
son mektubu okuyorum güneşe az kala
Ben Bir Tanrı Elçisiyim
beni unutma
ah bu kırık sandalyeler
terkeder ya salonları
seccadeler yüzümü hırpalıyor
kırık bir minare yükseliyor içimde
Haziran 1999
Ekrem ÖzdemirKayıt Tarihi : 11.5.2010 12:01:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiire ve edebiyata ilk başladığım dönemlerde biraz da İsmet Özel etkisiyle ilk şiir denemelerimden birisidir.
![Ekrem Özdemir](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/05/11/kirik-minare.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!