Çok severdim şarabı,
yanında kırık leblebi,
hüzünlü akşamlarımızın en ucuz içkisi
kadehlerde çoşku vardı,
kırmızıya çalardı, gece..
radyoda eski bir şarkı,
yeni aşklar yaşatırdı.
kadehimde sen varsın şimdi
dilim gevrek,
çocuksu,
mahsun, seni seviyorum demekten.
seni severken sarhoş olmakta güzel,
gözlerin düşer masama,
dalar gider gözlerim,
maviliklere,
yada,
nisan yagmurları gibi düşer gözyaşlarım avuçlarıma,
dalar giderim,
kavganın ortasına,
gençliğimin tazeliğiyle,
yüzüm kırmızıya kaçar,
dişlerim avuçalrımda.
eylül fırtınasında dagılır yürekler,
sana yazdığım mektupları;
yeniden okurum.
gazeteye verdiğim ilan,
hükümsüzdür şimdi.
sabahları, ;
ince sesiyle bizi karşılıyan simitçiyi,
demli çayı, masamıza getiren;
kahveciyi,
yorgun gözlerle arıyorum maziyi..
utangaç bir kimlikle,
yargılıyorum kendimi,
kırmızı şarapla.
gece ;
hain,
gece;
korku,
ihanet sarmış her yanımı,
şarap bitti,
leblebi tümden kırık,
yarı yolda kaldım.
ne seni seve bildim,
nede kendimi..
kadehlere döktüm,
tüm yanlışlığımı.....,
af et beni sevgili...
Kayıt Tarihi : 6.8.2003 01:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

nede kendimi..
kadehlere döktüm,
tüm yanlışlığımı.....,
af et beni sevgili... '
Bu kadar içten ve hata kabullenici yaklaşımdan sonra eminim af edecektir. Güzel ve içten bir şiir. Tebrik ediyorum. Saygılarımla...'
TÜM YORUMLAR (2)