Vadesi çoktan doldu kır koşusu zamanların
Sevdanın yokluğu eziyor bahçeyi
Kırık kekik kokusu geliyor burnuma gözlerim kararıyor.
Ayaklarımın altında kayıp gidiyor zemin
Kirpiğim oynasa sinsi bir yağmur damlası gibi
düşecek yanağıma teslimiyet tuzlu nemli ve serin.
Yüzümden bir serçe havalanıyor. Yutkunuyorum
Bu nefes nefese anların soluksuzluğu başladığından beri
ne gizlim kaldı ne de saklım
Isırgan otu yaprağında heba olan parmak ucum
vebalidir yediğim orucun
Dayanılmaz yoktu ya varlığı / o günlerde öğrendim ebruli giymeyi
bu yüzden bir kolum uzun diğeri kopuk
Yine de her zaman derli toplu kaldı dağınık yanım
Vefasız yansımasına takılıp ta aynaların
çelme düşüşlerde ağlarsan yırtıp atarım seni ey aklım
Ödenecek bir bedeli olmasa da hatıraların
Sitemkâr diller bülbül kesilir/ adettendir, aldırmayın
Bazı buseler fazla nemlidir / Başka mermiyi sürmeliyim namluya
Keşke, anıların çoğu onda kalsaydı / azı ise bende
Kayıt Tarihi : 3.4.2018 00:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!