İstanbul… Yağmurlarda ışık sesi
Mabetler misafir ederken herkesi
Mübarek ay hem de bir kadir gecesi
Sen… Bir hastanede verdin son nefesi
İçerde meleğin soğuk nefesi
Doktorların artık yoktur çaresi
Başucunda oğul, dilde Ku’ran sesi
Hazin bir sala ürpertiyor herkesi
Evlatların kanatlarının altında
Yorgun akşamlarda kirazın altında
Gözün yoktu ne gümüşte ne altında
Sadece bir eski araban vardı altında
Sen, Şinasi ve ben üçümüz bir yerde
Son fotoğraf, hazin bir hatıra bende
Oturduğun minder, kanepe kederde
Doyamadan ayrılmak varmış kaderde
Bakışlarınla bizleri ısıtırdın
Gülüşünle gönlümüz ferahlatırdın
Koşuşunla yolumuz aydınlatırdın
Kararlıydın, hem de pür Vefa’lıydın
Ardından Vefa’sız diyen hiç olmadı
Bir gül gibiydi gül yüzün hiç solmadı
Muhabbetin oldu, minnetin olmadı
Yerin mi… Sen den sonra asla dolmadı
Sade yaşadın, tevazu oldu kanadın
Oğlun evli görmedin, içten kanadın
Bir kadir gecesi ruhun oldu kanadın
Uçtun ama kırık kaldı bir kanadın
Orda, güllerine su veriyor musun?
Yine yavru kuşları yemliyor musun?
Bahar geldi bahçeye, biliyor musun?
Güvercinler, güller burada sen yoksun
Kayıt Tarihi : 23.11.2010 11:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!