Bir ezgi çalar şairin kalbini…
İnceden inceye,
Alır götürür bilinmeyen diyarlara şairi…
Damarlarında yalnızlık edasıyla,
Bir kandil gecesi geçer sessiz sedasız.
Süzülür inceden inceye bir ezgi…
Bir biri ardınca hatırlatır,
Mutluluğun ardında gizlenmiş,
Hüzünle saklanan geceleri…
Bir ezgi siner şairin gecesine…
Sevgiliyi hatırlatır üşümüş duvarlara.
Dışarıda yalnız başına bir dal!
Kimsesiz gözlerle,
Şairin hâline ağlar içinden…
El ele tutuşmuş fidanlar, şaşkınlık içinde!
Nalan gözlerle,
Ardında bakakalırlar şairin…
Bir ezgi dokunur şairin penceresine gizlice…
Sevgilinin tiranı seslenir!
Kış ürker ve kaçar!
Pencere titrer korkudan!
Fakat kaçamaz…
Ürkek penceresini açar şair, yavaş yavaş…
Yel sevgiliden emanet şamarı,
Pencereden vurur yüzüne şairin.
Gecenin yalnızlığında, ağlar şair bir köşede…
Sevdasının tokadıdır hazmeder.
Bir ezgi hüzünlü şairin portresini çizer
Usulca…
Zorba ve gaddar bir gecede…
-Acıdığından herhalde? -
Büklümlere bürünmüş şairin aczi çarpar,
Ezginin tuvaline…
Gözleri titrek ve mahzundur şairin…
Kalbi durur, serenatı kesilir ezginin!
Gözyaşı nota halini alır ezgiye karşı…
Ressamı olur şair ezginin!
Ezgi yanar…
Ezgi ağlar…
Bu sefer sevdanın şairi başlar;
Dokumak için kırılmış portresini,
Ezginin kalbine…
Çeng-e Dil
03. 01. 2015 – Cumartesi
Kenan ŞirinKayıt Tarihi : 12.2.2015 12:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!