'Bir gün gözlerimin ta içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış'
Soysuz bir muhteva gizler bakışın
Tanrıya küfreden o naif nazar
Aşkın boğazına ilmek takışın
Sevda mezarını diliyle kazar
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
sorular geliyor aklımıza
derin damarlarında gezerken dünyanın
zambaklar diyoruz neden bunca arsızdır
nedir alnımıza çakılan bu sağanak
iskeletimize kadar terliyoruz
sorular sormanın esintisiyle
yaşamak bir nedamet değil
bir arkaik alışkanlık hiç değil
sorlar soruyoruz kuş seslerine
hiç cevap duymak istemeden
her kuş bir diğerinden
daha bilge
cevap veriyorlar
endişelenmeden
sabahın kuşkusundan
hiç nasiplenmeden
cr0nic
şiirden nem kapsın biraz imanım
melek kanatları yüzüme değsin azıcık
sersefil yazıtlarda tükenen dirliğim
sabrıma sükun olup
yuvarlansın
ki
ellerimiz atımsız örümcekler değil artık
ellerimiz tay çoşkusunda
istemekten yapılma bir araz
ellerimiz semada..
cr0nic..
şimdi bir yaz sabahını
yeniden ve yeniden okumalı
esresiz inceliklerle
terennüm edilmeli gökyüzü
ses suya değince
yeryüzünün imi olmalı yağmur
öyle kısık gözlerle zamana bakmalı değil
sancıyı gömdüğün göğse
buhur sunmalı
cr0nic
Eylülün Çocukları...
Biz ki aşkı sanat bilip, sustuk edebiyata
Yazılmamış tümcelere, roman olanlardandık…
Bir beyaz daha dolandı, kırık dişli tarağa
Akıp giden senelere, yumduk gözlerimizi
İsmimizi şerh düşerek, buğulanmış varağa
Pusa bürünmüş mevsimde, dövdük sözlerimizi
Çünkü hepimiz hazanın, boynu bükük öksüzü
Geride kalan demlere, düşman olanlardandık
Çünkü hepimiz mizanın, iflah olmaz yüzsüzü
Günahlarımız altında, pişman olanlardandık
Ki eylüldü sonbaharın, ehl-i kâmil çocuğu
Anne şefkati umarak, hazana yaslanırdı
Kara kışlara doğruydu, uslanmaz yolculuğu
Tanrının gözyaşlarıyla, kirpiği ıslanırdı
Say ki hepimiz eylüldük, takvimlerin bağrında
On bir ayın şehvetine, güman olanlardandık
Say ki solmuş birer güldük, bülbüllerin uğrunda
Aşkın ahde vefasına, umman olanlardandık
Yağarken düşlerimize, binlerce bakir damla
Düşen sarı yapraklara, suretimizi çizdik
Eylülde hasbıhal ettik, bize reva idamla
Cana susuz Azrail’in, tabanındaki izdik
Biz ki dehrin nigahında, ab-ı hayatla yunduk
Ölmeden ölmek bahsinde, yaman olanlardandık
Biz ki eren dergâhında, çırılçıplak soyunduk
Demkeşlerin çubuğunda, duman olanlardandık
İlkten bir rüzgâr okşadı, gümüş saçlarımızı
Gözyaşımızla beraber, düşlere şebnem düştü
Saçlarımızdan aşırdı, altın taçlarımızı
Mağlubiyetin gamıyla, gülüşlere nem düştü
Gayrı elemle eğildi, olgun başaklarımız
Acının anaforunda, harman olanlardandık
Gayrı isyana yöneldi, sadık uşaklarımız
İmgelerin mavzerinde, erman olanlardandık
Asumanın silueti, kaşlarını çatarken
Ürküp göçtü kırlangıçlar, sıcak iklimlerine
Tükenen zamana doğru, yüreğimiz atarken
Dolandı sevinçlerimiz, zaman büklümlerine
Fırtına arifesinde, kabarıyorken deniz
Sığınacak gemilere, liman olanlardandık
İsrafil’in sur sesine, biat edenlerdeniz
Kıyametin peşrevine, keman olanlardandık
Güneşimiz kirlenince, sandık lekeleriyle
Mil çekildi gözlerine, sarhoş yüreğimizin
Ağustostan arta kalan, ah! terekeleriyle
Zül biçildi kaderine, nahoş ereğimizin
Oysa bizdik aşiyanı, yaralı serçelerin
Yeni yetme fidanlara, orman olanlardandık
Oysa bizdik tüm ziyanı, kırılmış sırçaların
Boynu bükük nalânlara, mihman olanlardandık
Ocakta düşenlerdendik, sonbaharın rahmine
Eylülde kundak edildik, melâmet hırkasına
Revnaktan aşanlardandık, istikbalin vehmine
Eylülle visal eyledik, ibadet parkasına
Bizler ehl-i dubaranın, şerrinden korkan eşar
Ehl-i ulema sözüne, ferman olanlardandık
Bizler ehl-i cühelanın, sözünden kopan şiar
Ehl-i fukaranın derdine, derman olanlardandık
Biz Ahmed’in cemalinden, akseden ışık ile
Ali’nin zülfikarına, yalman olanlardandık
(16/08/2009)
Ankara
Aysegulguncan
umarım imanımı sorgulayanlar için açıklayıcı bir cevap olur...
saygılar
Şairlerin önceden okuduklarından etkilenmesi doğaldır diyorum. Saygı ile.
Ben Ayşe'yi reelde de tanırım. Severim.
Çok başarılı olacağını söyledim ,ilk şiirini okuduğumda.
'Soysuz bir muhteva gizler bakışın
Tanrıya küfreden o naif nazar
Aşkın boğazına ilmek takışın
Sevda mezarını diliyle kazar
Soysuz bir muhteva gizler bakışın '
Burda yazar birini tarif ediyor. O kişi ile aynı fikirdeyim demiyor. Sitem ediyor.
'Rüsva et as beni darağacına
Kurt peşinden gider yaralı kuzu
Eğ kirpiklerini zül miracına
Yaralarıma bas kezzabı tuzu
Rüsva et as beni darağacına '
Burdaki teslimiyete bak . Muhteşem.
Bu kızı biri fena harcamış.
Acısından yazmış ama . Kurtulamamış pençesinden.
Şiir hak ettiği yerde. Tebrik ederim.
şaire sözümüz yok.. şairleri severiz… şiir kutsal emek..
bu sayfanın şairlerle ..şiir yorumcularıyla sorunu yok...
sayfasında tek şiiri olmayan... edep, edebiyat, fikir fukaralarıyla sorunu var..
şairl yürekliler birbirini eleştirse bile... şiir diliyle ..gönül diliyle anlaşabilirler..
veyl olsun şiirsizlere... gönül evini yıkanlara.. haddini bilmeyenlere...
GECELERDE
Ey dîde nedir uyku, gel uyan gecelerde,
Kevkeblerin et seyrini, seyrân gecelerde,
Bak hey'et-i âlemde, bu hikmetleri seyret,
Bul Sâni'ini, ol âna mihman gecelerde,
Çün gündüz olursun nice ağyar ile gafil,
Koy gafleti dildârdan utan gecelerde,
Gafletle uyumak ne reva abd-ı hakıra,
Şefkatle nida eyliye Rahman gecelerde,
Cümle geceyi uyuma Kayyumu seversen,
Ta Hay olasın hay ile ey can gecelerde,
Aşıklar uyumaz gece hem sen uyuma kim,
Gönlün gözüne görüne ey can gecelerde,
Dil, Beyt-i Hudâ'dır, ânı pak eyle sivâdan
Kasrına nüzul eyler o Sultan, gecelerde.
Az ye az uyu hayrete var fani ol andan,
Bul canı beka ol ana mihman gecelerde,
Allah için ol halka mukarın gece gündüz,
Ey Hakkı nihan-ı aşk ödine yan gecelerde,
Erzurumlu İbrahim Hakkı
Sayın hocam…
Elbette yararlanılır…
Orijinal değil.. sadece şekil akrabalığı yok…
Şekil de ses de Karakoç’un…ama muhtevası çok uzak…
Mesela benim bir şiirimde şöyle bir mısra vardı…
“Rüyalar rüyalar ruhumu sarın”
Bu ses kimin… Necip Fazıl’ın
“Büyücü büyücü ne bana hıncın”
Şiir başarısız değil.. güzel… yüzlerce hece şiirine beş çeker…
Günün şiiri olmasına da itirazım yok… her zaman en güzel şiirler seçilecek değil..
Şimdiye kadar seçilenler içinde de en iyilerinden..
Günü isabetsizdi sadece.. bu da benim görüşüm.. isabetli bulanlar da var.. hayırlı olsun..
Tahayyül
şehir meydanında
çınar ağaçları
kadim ustalıkları içinde
bir sonraki sabahın
huzur demine aş eriyorken
sığırcık imecesi neş'eler içinde
güneş,
vakti çağıran niyazı bekliyordu.
şairin gözleri,
kan çanağı mısralardan ayrılıp
suyun tenine teması ile
uyandı mahmurluğundan.
bedenine giydiremediği
ilahi çağrının seccadesinde
vefa aradı.
..
gönül meydanında
kelimeler
her zamanki uysallığı içinde
bir sonraki mısranın
sitemine can veriyorken.
his bilmecesi işveler içinde
kelam,
murada kavuşturan ilhamı bekliyordu.
şairin sözleri,
eskimiş hüzünler sayfasından sıyrılıp
sevdanın kaleme iltiması ile
kuşandı aşk buluğundan.
vuslatına eremediği
o hazin ağrının telaşesinde
şifa aradı.
..
ne,
bildik sabahlara uyanmak ihtimali.
ne de,
kalemin ilham ile halvet hali.
şair,
aç vehmin sandığını
tahayyül yelkenleri rüzgar bekliyor...
benim şiire itirazım yok... bu gece güne gelmesini yadırgadım sadece..
Monaroza'dan kopyalanmış bir şiir..
şeklini ve sesini aldığı gibi kaynağını daha da belirgenleştirerek mısralar almış..
bir nevi nazire...
orijinalliği yok..
benim derdim şiir...
kimsenin diniyle..dünya görüşüyle ilgilenmem.. herkesin dini kendine.. müslüman müslümanlığını...isevi,musevi kendi dinini.. ateist kendi inançsızlığını..alevi aleviliğini arap rafizisi de rafiziliğini yaşar... şiirle ilgisi yoksa bunları gündeme getirmemek lazım.. kimsenin kutsalına dokunmamalı...biraz insaf...biraz edep...
bu sayfada salgırganlığı huy edinmiş kimseler var...
bunlar saldıracaksa...lütfen taşları bağlamayalım...
Allah rahman ve rahimdir... ve aynı zamanda cabbar ve kahhardır..
ve artık şiire dönelim....
'Ulur aya karşı kirli çakallar
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
Mona Roza, bugün bende bir hal var
Yağmur iğri iğri düşer toprağa
Ulur aya karşı kirli çakallar' S.Karakoç
Bu şiir ile ilgili 106 tane yorum bulunmakta