Kırık Düşün Sayhası Şiiri - Yorumlar

Kimse başka birinin şiirine müdahale hakkını kendinde görmemeli. Satır satır analiz de etmemeli.Tebrik ediyorum.

Evet Bu yorum direk Onur Bilge ye atılan sol yumruk.
Lakin boşa gitmiş.Şiir satır satır okunur.Üzgünüm.

...hece şiiri benim çok sevdiğim bir şiir türü olup...mutlaka ustaları tarafından yazılmalıdır...kalemi çok iyi pişmelidir ki...şiirini düze çıkarabilsin...yormasın okuyanı ve kulakları...tekrar okumak hevesi yaratsın...konusu ne olur ise olsun...şairimizi maalesef tanımıyorum...fakat bu işi aşk edindiği her halükarda belli oluyor...ümitlerini ve azmini kırmamak lazım....serbest şiirdeki maharetini bilemiyorum..ama...bu şiiri tekrar okuyabileceğim bir şiir ne yazık ki değil...hece şiirinde...şiirin kendisi gelip oturmalıdır yüreğinize...aksi halde böylesi bir zorlamayı ister istemez...hissediyoruz...çok fazla yorucu ve ölçüye uydurmak adına...yapay duygu ve sitemler var...çok yoğun olarak hissediliyor...fazla ağlıyor...ve duruşu çok zavallı maalesef...kimse durup dururken...böyle görünmez ama...yapay suçlamalar ve yakıştırmalar silsilesi alıp başını gidiyor...ve yer yer kendi içindeki özüyle...ruhuyla ters düşen kendi kimliği ile kavgası gibide gözükmekte ve sağlıklı bir ruh hali görülmemekte...sanki bu şairin içinde bir yerlerde söküp atamadığı kendisi ile çelişkilerini başkasını kullanarak...şiiri kandırma çabası sonuna kadar gidiyor...güzellikler hiç yok...ve kapkara bir dünyanın tablosu dar kabına sığdırılmaya çalışılıyor...çok okuması ve hecede ısrarlı olmaması gerekir diye düşünüyorum...serbestte nasıl olur görmek lazım...yine de okuyucusu olacaktır...tarzını seveni olacaktır...her şairin olduğu gibi...

Mevsim haziransa yenil eleme
Zuhur aşk elinden sevda taşkını
Dem içre sunalım cümle âleme
Katille maktulün sayrı aşkını
Mevsim haziransa yenil eleme

Her şey hazirana bağlı… Haziran değilse iş değişir.

Şaka bir tarafa, ben de NİSAN için söylemiştim benzer şeyleri:

NiSAN

'Unuturum' demekle, nasıl unutur, insan?
Baharın sıcaklığı depreştirir, yarayı.
Mutluluğa götüren, aşka çağıran nisan...
O, monoton bir yılın baştan çıkaran ayı…

Onur BİLGE

Neden titriyor velur parmakların
Ağu içtim aşkın kafatasından
Ruhuma saplansın kör tırnakların
Kanat yüreğimi tam ortasından
Neden titriyor velur parmakların

El titremesi, parmaklar, (kafatasını kavramada da öyle…) Tırnakların saplanması ve kanatması uyumlu… Burada TENASÜP var.

Aşk yıllar önce ölmüş, iskeleti kalmış. Kafatasından zehir içmiş, yetmemiş, daha da işkence istiyor. Neden? Çok seviyor! Eksik kalsın sevgisi! At gitsin!.. :)

MAZOŞİZM bu olsa gerek…

Şiiri yorumlamayı bırakıp, şiire yaptığım yoruma; şahsıma hitaben yorum yapanların sözlerini lüzumsuz buluyor, kaba bir tabirle yağ yakanları sağ gösterip sol vuranları kınıyorum.

Aynayı kırsan da kırılmıyor yüz
Fikrinde aslolan, intiharındır
Aksimden yansıyan her cinnet öksüz
Doğdum sandığın an sonbaharındır
Aynayı kırsan da kırılmıyor yüz

Kendisini ayna olarak almış. Kırılmak, çift anlamlı… Darılmak anlamını da içeriyor. Çok güzel! “Aslımdan yansıyan her cinnet öksüz” diyor. Aynanın kırıklarından yansıması gereken kendi yüzü deği, kocasının yüzü hâlâ… O zamaneden öksüz? Öksüz gibi boynu bükük kalan, kadın… “Yeni bir hayata başlıyorsun ama bahar olmayacak. Mutlu olamayacaksın. Sonbahar olacak. Hem ne yaparsan yap, ben sana darılmadım ki!” ALLAH ALLAH! Bu kadınları da anlamak imkânsız! Adam; onca yaptı etti, yine de baş tacı! Bırak darılmayı, en küçük kırgınlık bile yok!

Adam hem suçlu hem güçlü! Bir de intihar ha? Bak sen!.. Acındırıyor, inanma! Can tatlıdır. Kimse canına manına kıymaz, merak etme! Suç bastırmaya çalışıyor. Daha kapıdan çıkar çıkmaz, saçlarını düzeltmeye başlar. Yol boyu da vitrinlerde aksini seyreder. Erkek milleti değil mi?

Aslında belki de takdir etmek lazım! Kadınımız işte bu kadar cefakâr ve bu kadar anlayışlı! Heykelleri dikilmeli! :)

Yaprak ne anlasın, dalın hüznünü
Çıtırtısız sakin yol bulur gider
Ah talep etmedin gidiş iznini
Sandın ki bu masal geceden biter
Yaprak ne anlasın dalın hüznünü

Adam gitmiş, kuru bir yaprak gibi dalından kopup, arkasına bakmadan burnunun gösterdiği yere gidiyor, izin mi alacaktı? İzin istese vermeyecek miydin? Afam bağırdı çağırdı, yaktı yıktı ortalığı, gitti, ÇITIRTISIZ HA? Hayda!.. Onca huysuzluğu yapacak bir de dönecek, diyecek ki hiç bir şey olmamışçasına:


_ “Sevgili karıcığım, aşkım! Ben gitme kararı aldım. Gidebilir miyim? Arkamdan üzülür müsün? Hüzünlenirsen içim rahat olmayacak. Gideyim mi gitmeyeyim mi? Falan filan…”

Geceden bitmez. Biter mi hiç? Sabaha her şey unutulur, yine sarmaş dolaş… Karıkoca arasına şeytan bile girmemiş. Benim işim ne bunların arasında yahu! Barışın siz yine. Yuva yıkılmasın! İdare edin işte! Elin iyisi yok! Koca onun adı. Gonca değil ya… Olacak o kadar. Bak gider mider… Hüzünlenirsin sonra! Demedi deme, Demet’i dene… Yok! Bir daha dene… :)

Muhterem Banya tunga ablacığım iyi misiniz.? Şiirinin didiklenmesini istemeyen buraya asmaz çeyiz sandığında saklar olur biter.
Allah Sağlık ve sıhhatten ayırmasın efendim.

Muhterem Onur Bilge'nin otopsi raporu yavaş yavaş gerçekleri gün yüzüne çıkarıyor.Selçuk bey'in yorumunu
akladıkça aklıyor.Giden gitmiş ne faydası var diyemeyiz,
intiharların azalmasına vesile olur en azından.Bu rapora
kulak vermek lazım....

Son günlerde burada sergilenen bir çok şiirden daha iyi. Ne var ki bana göre kıtanın ilk mısraı son mısrada da tekrarlanmasa daha mı iyiydi diye sormadan geçemiyorum. Tabi ki şaire soruyorum; cevap veremiyecek olsa da. Kendine göre belki çok iyidir, şair ne yapsa yeridir.

Kimse başka birinin şiirine müdahale hakkını kendinde görmemeli. Satır satır analiz de etmemeli.Tebrik ediyorum.