Kırık bir misket nöbeti gibi

............................................birbirini vuruyordu şehirler
akşama salıyordu ikindiler kendini
köşe kapmaca oyunuyorduk meydanda
mutlaka soluma düşüyordu gözlerin
ve ihtimal yırtıktı kederin
bin yama deriyordum göğsümden
yıldızlar üşüse de tan uyananda
gök korkmuyordu sesinden,
şehirler vuruyordu biribirini
solumda üşüyordu gölgen...

düşleri kınalı kızlar geçiyordu usumdan
dantele kesmiş bakışlarda büyüyordu memeleri
oysa ben ne şiirler yazacaktım sana
terk etmeseydi şehir seni
sevmek dediğin yok bir kedi şimdi
ölebilirsin başkent,
yaktım kirpiklerimi
kızlar geçiyordu usumdan,kınalı düşleri...

şaire yakışmıyordu temmuz
çınlasa da sağırı ruhumun
kavruk bir tütün gölgesiymiş aşk,
ben sana küsmüşüm yâr...!
dağ, kimi ney'lesin
kirpiklerimi az önce yaktım,ağlayamam
vurma sazın teline,türküler incinmesin...
temmuz,yakışmıyor şaire...

bir orospu hüznü lazım şimdi bana.

malatya-mardin,haziran-temmuz,ikibin7