Yerine asla konulamayacak mağrur bir gecedir aşk, sallanır dudağımızda irinli sözler gibi içten içe
Salınır ruhumuzun yaralanmış parselleri, dökülür damarlarımızdan kangren bir aşkın en hazin gülleri
Hep olmazlar çizer yolumuzu, dönüp gelmeyeceklere açarken umutsuzca soğuktan üşümüş ellerimizi
Kırık bir gölge oyunudur yaşamak, hüzünlü anların yelesine tutunarak geçeriz biz hüzün denizlerini
Kesitlerle sunumlu bir hayatın tam orta yerinde perdeler ararız, gönlümüzdeki haylaz oyunları yeniden oynamak için. Hayat çağırır bizi kollarına, ağlarız gözyaşlarımızı dosta düşmana göstermeden ve kifayetsiz şiirler dökülür dilimizden/bir sorgunun cevaplarını yazarken günlüklerimizin satır aralarına. Yaşamın merdivenlerini adımladıkça biz kaygısız düşünüşler ekeriz ömrümüzün sarı ovalarına. Her fışkın yeni bir umuttur ve biz o umutlarla sarılırız yine bir aynı ömrün yaşanacak hatıralarına.
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Günler biçip bedenimize bir yol ararız hayatın arka bahçesinde yüreğimizdeki özlemin sesine. İç ağrımızdır mutluluğu aramak ve gelmeyecek bir anın satır aralarında gezinmek. Yine de o kırık akşamüstlerinde bir yel eser, havalanır saçlarımız ve kokusu dolar yaşamın içimize ve mutluluk bir anlık öfke, bir tadımlık coşku gibi sokuluverir yapayalnızlığımıza.
Emeğinize sağlık kutlarım...
yol gözleyen kırık ezgilerin meraklı notalarıdır seğerde
kutlarım
namık cem
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta