Aşk topaç çevirmektir
Kamçı kopmadığı sürece
Yağlık kispet ablak kısmet
Ta ne zamandan anladım bunu
İki tarih arası
Çıkındaki azığı tadımlık için
Aşk Adem’le Havva’yı gurme yapmaktır
Bize ne der geçmiş zaman öyküleri
Merak denilen yüzsüzlüğe
Salınıp kulak misafiri olmaktır
Yetmektir her şeye bilip bilmeden
Çevirin artık haydi rüzgarı
Ötelere uzansın çayırın kızı
Kuru kaysıya lokuma çereze
Şekere şerbette bittere Arap atına
Çekmecelerde sabun kokan mektuplara
Ardından leyleklerin ilk yaza
Evirdik ya yürekleri nasılsa
Ay! Doğurup boğdurduk kendimizi
Yüzerek geçmeye koyulurken denizi
altışubatikibinonaltı
Necdet ArslanKayıt Tarihi : 6.2.2016 20:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Yürekten kutluyorum .
Selam ve saygılarımla...
bilir bilmez ahkam kestiğimiz anlarda yüzüyoruz zannederek boğulduk aslında.
Necdet hocam düşündüren harikulade bir sunum,içtenlikle kutluyorum sizi,saygı ve sevgilerimle...
Ademle Havva' nın aşkta gurmeliği elmadan öte geçer mi? Havva' ya kaldıysa yandı bütün kadınlar. Cennet falan hayal etmesinler asla öbür dünyada...
Kutluyorum öğretmenimin özgün tarzını konuşturduğu güzel şiirini içtenlikle...Esenlikle...
İşi ta Ademle Havva'ya kadar götürüp, eli boş dönmedim, ben de anlarım bu işte diyecek..
Vay!
Sabun kokusu, arap atı, arpa ağırlığınca bitter ve şerbet..
Yaz yaz bitmez bu hikaye bence..
Şiirdi.. Geceyi sayfada geçirmek hoştu. Tebrikler Kardeşime..
TÜM YORUMLAR (4)