Tanrım! ben miyim şu Kırık Aynadaki yabancı?
Benim mi bu yorgun yüz, bu kederli bakışlar?
Ya bu yorgun beden, bükük boyun, çökmüş omuzlar?
Korkutuyor artık beni, benden izinsiz bana bu olanlar
Kaldırıp atın, yok edin hepsini ne olur! düşman’ım oldu tüm aynalar
Benim yıllarımda geçiyor benden izin almadan
Böyle terk ediyormuş demek ki yürekleri umutlar
Ben mi yaşadım bunca zamanı hiç farkına varmadan
Yıllar cevval,yıllar şaşkın bir kuş olup benden uzaklaştılar
Dökülsün ardındaki sır veya yalancı olsun ne olur tüm aynalar
Gün ortası,göğsümü daraltan kabuslara dönüştü o en güzel rüyalar
Hayra alamet değil, bu alacakaranlık ruh hali, bu kuytulara sığınmalar
Sinsice çalarken tüm renklerini benden mevsimler,
tek rengim artık sonbahar
Zalim yıllar! gözlerime katran karası hüzün,
Saçlarıma apak karlar kattılar
Ayna-ayna, sakın ha! gerçeği söyleme bana,
sakın! “zamanın behrinde sende, ama? ”diye başlama
Kayıt Tarihi : 24.2.2009 10:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiirim 1998 senesinde Yaşlılar Huzur Evine yapmış olduğum bir ziyaretimde önce, duruşundan ve daha sonra tanışıp da sohbetlerinden etkilendiğim 'Nermin Nezir Hanımefendi ye' ithafen yazılmıştır. Aslında buradaki kelimelerin çoğu bizzat kendisine aittir
hikayesi ile bütünleşmiş çok güçlü çalışma...
saygılarımla kutluyorum...
Ayna
sabah sabah
ne işin var be adam,
benim aynam da..?
çekil ordan...
çık içinden..
tıraş olacağım.
işe geç kalacağım.
çekilsene be adam.!
allah..! allah..!
farkına varmadan biten zaman
kutluyorum saygılarımla
TÜM YORUMLAR (7)