O gece israfil sur’u üflemiş dediklerine göre
gafil avlanan yerle gök olmuş tek
secdeye kapananların yüzü suyu hürmetine
bir yağmur yağmış ki ne yağmış
sele durmuş gece-görenler olmuş mu bilmem
göğün zulasındaki o parlak ışığı
ölüm de uyanır mıydı bilinmez-ceylan gözlü yağmurlarla
mezarlarından pencereler açan taze ölüler de
katılır olmalıydı bu rituele
bir kasvetli gün daha inşa ediliken zamana
kimse bilemezdi hangisinin gerçek
hangisinin yalan olduğunu yalan dünyanın
tan’a yakın saatlerde kim olduğu bilinmeyen
hırpani kılıklı nurdan bir dede-gün ağarırken
elindeki asasıyla söndürürmüş yıldızları bir bir
secdeye kapanırmış ormanda ağaçlar
topluca ibadetin seremonisiyle- ağlarmış gece hece hece
bir bilinmeyene giderken dede dev adımlarıyla
yer gök bir kez daha kükrer sallanırmış
günahla sevabın ayıklandığı-o ince çizgide
sancılı bir sabaha açılan bir pencerede
siyahla beyazı ayrıştırmak titizliğiyle
bir kadın başının gölgesi vururmuş pencereye
dediklerine göre israfil sur’u- bir kez daha üflemiş alenen
ötelerde sele kapılmanın yamacında
siyah bir yavru köpek acı acı
uluyup dururmuş
Yüksel Nimet Apel
26/Şubat/2017/Pazar/Bodrum
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 27.2.2017 14:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Anlamı,anlatımı etkileyici harika bir çalışma,
sizi ve değerli kaleminizi
canı gönülden kutluyorum,saygılar
Kişilik değişimlerine göre... Geceden beklediklerine ve sabaha taşıdıklarına göre değişir, her insanın sabahı uymaz diğerine...
Demem o ki, sabahlarda değildir hikmet, algıdadır...
Sanırım şiir de onu ifade ediyor..
Tebrikler Nimet Hanım..
Yıldızları kimin söndürdüğü şimdi belli oldu işte...
Kutlarım güzel şiirinizi ve geniş hayal gücünüzü. İlhamınız hiç tükenmesin Nimet hanımcığım.Okumak büyük zevkti...Sevgi dolu saygımla...
TÜM YORUMLAR (3)