Kırdığın yerden kırarlar seni!

Ozan Türkmenoğlu
151

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Kırdığın yerden kırarlar seni!

(DİNÎ ŞİİRLER SERİSİ)

Dostunum desen de gerer durursun
Tam gerdiğin yerden gererler seni!
Senden başkasını yerer durursun
Tam yerdiğin yerden yererler seni!

İnat edip durdun kırıp kalemi
Ateş düşmüş hâne çeker elemi
Yorup duruyorsun cümle âlemi
Tam yorduğun yerden yorarlar seni!

Aklında ne varsa kurar durursun
Garip gurebâyı yorar durursun
Açlıktan kim ölmüş sorar durursun
Tam sorduğun yerden sorarlar seni!

El kadar bebeğe şamar vuran var
İnsanlığı çoktan ölmüş duran var
Kıyâmet yakındır diyen Kur’an var
Tam vurduğun yerden vururlar seni!

“Evlâ leke fe evlâ” nasıl olmaz
Mümkün mü cezâyı hak edip bulmaz
Türkmenoğlu hak hiç kimsede kalmaz
Tam kırdığın yerden kırarlar seni!
TAM KIRDIĞIN YERDEN KIRARLAR SENİ!

Ozan Türkmenoğlu
Kayıt Tarihi : 27.7.2022 21:21:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


KIYÂME SURESİ VE KONUSU Kıyâme sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 40 âyettir. Âhireti inkâr edenlerin şüphe ve itirazlarına cevaplar verilir. Sağlam delillerle kıyâmetin ve âhiret hayatının kesinlikle gerçekleşeceğinin ispatı yapılır. Bunun kaçınılmaz bir gerçek olduğu ortaya konur. Âhireti inkâr edenlerin, bunu aklen mümkün görmedikleri için değil, nefsânî ihtiraslarının zebûnu olmaları yüzünden böyle yaptıkları bildirilir. Gaflet uykusunda olanları uyandırmak için de insanın neden yaratıldığına bakılması ve ölüm anında kişinin iradesinin elinden nasıl alındığı, nasıl çaresiz kalıp kıvrandığına ibretle nazar kılınması tavsiye edilir. KIYÂME SURESİ ANLAMI Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla 1. Yemin ederim o kıyâmet gününe. 2. Yemin ederim pişmanlık duyup dâimâ kendini kınayan nefse ki, siz mutlaka diriltilip hesâba çekileceksiniz! 3. Ne o, yoksa insan kendisinin kemiklerini toplayıp bir araya getiremeyeceğimizi mi sanıyor? 4. Evet! Hem de özel çizgileriyle birlikte parmak uçlarına varıncaya kadar bizim onu yeniden yaratıp düzenlemeye gücümüz yeter. 5. Fakat insan suç işleyip durmak için önündeki kıyâmeti inkâr etmek ister. 6. Alay ederek: “Ne zamanmış o kıyâmet günü?” diye sorar. 7. Korkudan gözlerin kamaşıp kararacağı, 8. Ayın ışığının silinip gideceği, 9. Güneşle ay bir araya getirileceği zaman: 10. İnsan o gün: “Kaçacak yer neresi?” diyecek. 11. Hayır! Kaçıp sığınacak hiçbir yer yoktur! 12. O gün herkesin varıp duracağı yer, yalnız Rabbinin huzurudur! 13. O gün insana yapıp önden gönderdiği ve yapmayıp geride bıraktığı her şey haber verilir. 14. Artık insan kendi aleyhinde bir şâhit ve bir delildir; 15. Kurtulmak için türlü türlü mazeretler ileri sürse de! 16. Rasûlüm! Sana vahyedilen âyetleri hemen ezberleyip bellemek için dilini kıpırdatma. 17. Çünkü onu senin kalbinde toplayıp ezberletmek de, onu dilinde akıtıp okutmak da bize aittir. 18. Biz onu sana okuduğumuzda, sen de onun okunuşunu tâkip et. 19. Sonra onu açıklamak da elbette bize ait bir iştir. 20. Hayır, hayır! Siz peşin olan dünya hayatını ve onun fânî nimetlerini çok seviyorsunuz. 21. Âhireti ise bir kenara bırakıyorsunuz. 22. Yüzler var, o gün mutluluktan ışıl ışıl parlayacak. 23. Sonsuz bir huzur ve saâdet içinde Rablerinin cemâline bakacak. 24. Yüzler de var, o gün asılacak, buruşacak. 25. Çünkü kendisine, bel kemiklerini kıracak belâlı ve korkunç bir şeyin yapılacağını anlayacak. 26. Hayır, hayır! Can köprücük kemiğine dayandığı, 27. “Yok mu bunu iyileştirecek, şifa verip kurtaracak?” dendiği zaman, 28. Can çekişen kişi, bunun gerçek bir ayrılış olduğunu anlayacak. 29. Ölüm acısıyla kıvranıp, bacağı bacağına dolaşacak. 30. İşte o gün Rabbine doğru ebedî yolculuk başlamış olacak. 31. O kişi dünyada ne dini doğrular, ne de namaz kılardı. 32. Tam tersine, dini yalanlar ve onun gereklerinden yüz çevirirdi. 33. Üstelik yaptığıyla övünerek, çalımlı çalımlı dostlarının yanına giderdi. 34. Yazıklar olsun sana! Helâk olasın! 35. Sonra yazıklar olsun sana! Helâk olasın! 36. İnsan, başıboş bırakılacağını ve yaptıklarından hesâba çekilmeyeceğini mi sanıyor? 37. Yoksa o, başlangıçta akıtılan menîden bir damlacık nutfe değil miydi? 38. Sonra rahim duvarına tutunmuş cenin hâlini aldı. Derken Allah ona güzel ve düzgün bir biçim verdi. 39. Sonra da ondan erkek ve dişi eşler yarattı. 40. Peki, bütün bunları yapan Allah’ın, ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi?

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ozan Türkmenoğlu