...Kırbacımın ŞAH Damarı...

Atışmalar-II

İçimde mahsur kalan bir kış uykusu
Rüyalarımda boşluğun buzul uçurumu
Beni kendine çeken tutkuların çözülüşü
Depreşir yüreğimdeki mağma
Dudaklarım gül duasında

İrkilirim
Yüzünü değiştirmedi iklimin
Giden gitti sözlerin hazanında
Ejderha ateşleri tılsımını kaçırdı
Kar dereleri gövdemi saldı tuzaklara

Tut ruhum
Akıttığım kanın yasını
Paslı dilimin gayya kuyusu
Yüreğimin mağarasında anlatılan arya
Dudağımı kanatıyor sözcükler
Aydınlığa mil çeken gözlerim
Güneş tutulmasını anlatır gibi

Gecenin nemi asar
Yarimin güloyalı yazmasını
İnimde sararan düşlere hasret kesiyorum
Vebalı yüreğim koşamaz
Mesafeli dokunmalara
Kil olur yapışırım
Parmak ucu yokluğuna

Sen hayallerimin burçları
Sen arda suyuna attığım adaklar
Kalbimi nişan ettim
Seni kaybettiğim yere
Düştüm yolların istilasına
Sen kayıp kıtam
Yüreğimde palazlanmış öte yanım
Sen kıyısında bakışına öldüğüm
Yasaklım kangrenli aşkım

Histerik gözlerinde gün batımı yalnızlığı
Gizlediğim özlem kulesi denizlerinde
Can düşmeden cemre düşer mi toprağa

Batak kokuları ayın yüzüne tükürüyor
Saçaklı günlerim yanıyor
Çiğnenen umutlarımı
Y u t k u n a m ı y o r u m
Bir parça zemheri içiyorum
K u r t l a n ı y o r u m

Közlenen güncelerimi mehtaba savuruyorum
Soluk benzinde gözlerin bir avuç mermi
İlk akşamın firesiz sevdasını
K u r ş u n l u y o r u m

Kıyısız limanlar yiter peşimde
Gidersen gökyüzüm yıkılır
Yüreğimin en ince fay hattında
Görmezsin
Her mevsim saçların olur biraz
Yüzüme dökülen matemin nehri

Şiir kokan duvaklı mısralarım
Umut hücrelerimde kir izi
Bir peçetenin kenarını betimler
Irgat suratlı şiir
Kırıldı artık elimden düşen ayna
Sırrını üfledi lamba

Musa BİLİK
Meral BOZOKALFA