Ayak sesleri duyulmaz
Sağır, döküm bir yüz
Yalınayak çepeçevre
Pantolonunun yama üstüne
Yamasıyla mimlenir
Gölgelerin düşümünde.
Kir rütbe, sırtında
Üç ilik, tek düğmeli ceketi
Kararınca dolaşır
Dağılmış meydanları
Ustalıkla karışır, yarı heves
Kokuşmuş çöpkutuları.
Kamaşık gazete kokusu
Şişe sesleri aramaklı
Gönül
'ıslattı mıydı yumuşar'
Taşlaşmış ekmeğe razı.
Sevimsizdir kedicikler
Atılmıştan sebeplenen diyerleri,
Çabucak ganimet
Koca memeli kadınların
Kalabalık ağızları arasında
Seçilir el yordamı.
Ürkütür zabıta milleti
Bidonlar belediye malı
Vurulur omzu ansızın
Dibi çürük çuvalıyla
Kaçıncı senfoni ıslıkları
Balkon sefaları ardınca
Yumulur,
Zindan kapıları.
Ayak sesleri duyulmaz
Sağır, döküm bir yüz
Yalınayak çepeçevre
Pantolonunun yama üstüne
Yamasıyla mimlenir
Gölgelerin düşümünde
Peşi sıra
Çalınır tadı
Kitapsız cigara kızıllığında
İsyanın,
Ezdiğim dudaklarıma
Terk ederim diyarı
Ceketim üç ilik, tek düğmeden
Sırtımda.
Kayıt Tarihi : 26.3.2004 14:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
'ıslattı mıydı yumuşar'
Taşlaşmış ekmeğe razı.
Ah bu insanlık ve O'Nun halleri..Her yerde ve her şeyde insan...
Hem alçaklığın evrensel tarihini hem de erdemin evrensel tarihini yazan insan..Sonluların en zavallısı,Sonsuzluğun bulmacası insan..
Bunlara doğru uzandırdı şiir...
Şiir içi akışım çok güzel...
TÜM YORUMLAR (7)