kahve köpüklerinin kalp şeklini aldığı dakikalarda
bıraktım kendimi...
göz var dediler
aşk var dedim
fincan kadar denizin üzerinde...
kaç baloncuk bize nazar değdirir?
hiç umursamadım ben,
o denize atladım nefesimi kalbime hapsederek...
karanlığı yudumlarken
dağıldı baloncuklar bir bir...
aklımdaki sevgili kayboldu karanlık yudumlarımın arasında...
bir kahve daha içmeye cesaretim yok
ve
baloncukları artık kalbe benzetmiyorum....
iklim değişikliği olarak yazacağım yüreğimin tarihine,
ani ısı değişikliği,
balkanlardan değil sadece
dünyanın dört bir tarafından uğrayan sağnakların
beni bir adaya dönüştürdüğünü
tek palmiye ağacına sarılırken karalayacağım
bulabildiğim yapraklara....
beni bu hallere getiren sevgim,
gülen gözlerim
kalbim....
ne olursun diye yalvaracak kadar toprağım kalmadı....
ne alacaksın yanına?
giderken bavuluna ne koyacaksın?
şerefsiz elbiselerin durduğu bedenden hangi iyiliği beklersin be adam?
iç kahveni,
dök karanlıkların tümünü kansızların bağrına
kır fincanı
git,
gidebildiğin yüreğe kadar yolun var...
Kayıt Tarihi : 11.3.2018 19:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!