‘’Ati’ye ait semereler başaklaşan ümitleri besler
Kır çiçeklerinin kırılgan yüreklerinde’’
Siz, bitkinin filiz çağı
Bir varmış bir yokmuş masalının
Gümrah sesleri
Devler ülkesinin küçük bedenlerisiniz.
Botanik bahçelerinin suni güllerine özenmeyin
Uçurum kenarında umuda tutunan çiçekler olun
Rahim duvarlarını umut şiirleriyle donatarak
Kutlu bir diriliş arifesinde
Kundağınız yediveren gökyüzünden
Zamanın durmadan öğüttüğü bir döneme doğun
Mahrem bir hazırlık değil, ceplerinizde fısıltılar
Soluğunuzu çarmıha geren sözcükleri görmezden gelin
Bir semenderin eli dokunmuş İbrahim’e
Nemrut’un otağı yıkılıyor sevinin
Dilsiz katmanların yolcuları ezmeden renklerinizi
Kapı kapı dolaşıp ağız dolusu hevesler toplayın
Ahde vefa gösterememiş kalabalıklara dönüp sırtınızı
Üzgün gömülen sevinçlerinizi saklayın
Sır sandığınız kadehlerden gözyaşları
Gök kubbenin gözlerindeki
Güzellikleri giyinip gelen
Yağmurları biriktirin
Kurumasın ab-ı hayatınızın aktığı çeşme
Şehadet parmaklarına vurulmasın kelepçe
Ölüm saati gelmeden düşlerinizin
Göz uçlarınıza kazınan fermanı
Görmezden gelirken
Süreyya karanlığa gömülmüş
Yayınıza geri gelin
Belki de sadağınızda kalmalısınız
Bir simetri buğusunda dillendirilen
Komutları dinleyin
Ateş böceklerinin ışıltısına aldanmayın
Korkak bir bulantının
Dimağınıza zerk edilen görüntüsüne
Sakın ola kanmayın
Unutmayın ezelde çıplak sesle doğdunuz
Yoksul devrimlerde
Suskuyla dudak kesilip
İsyan desenini
Puhu ötüşünde boğdunuz
Seccadelerde tene dönüşen duaların
Negatiflerini tabetmeyi unutmayın
Ateş değmesin alkışınıza
Kapanırken metal ağıtlarla bezeli çağ
Sırça gençliğinizde yeşerecek
Kır çiçeklerini kurutmayın
Kayıt Tarihi : 10.5.2006 19:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kokusu bile gülün sahibine özeldir
Onsuz gülde kokusuda elemdir
O varsa herşeye değerdir..
Resule gidene gül nedir ki
Cennet ne ki cehennem ne ki
Onunla var olur alır tüm zevki
Ne mutlu sana yanına giden selvi
S.F.Ö
---------------
Bir gül ne olur,şu vefayâ ey hannan,
El aman,el aman,ya bêkâyı mennân,
Vahdet-i fenayım neyleyim,ümmi şan-ı,
Leb-i badendir nihân,ey sêfâyı câvidân,
-- ---
- bu eserin devamı ve manayı açıklaması,
www.antoloji.com: şair Ali Rıza Ünal,sayfasındadır-
ehli aşikana ehli arifana bir leb-i bademizdir,
S U F İ:abdi aciz fakirzâde,udi bestekâr,Ali Rıza Ünal.
- Yağmurun sesi-
Yağmurun sesi, hep sen gibi gelir bana.
Bazen ahaste bazen sağnak yağışınla.
Hele ilk düştüğünde toprağın bağrına.
Amber olur senin ile buram buram kokarım.
Bir garip duygu verirsin bana yağışınla.
Sanki yağan sen yağılan ben, bir hasada.
Anlatılmaz bu hazlar, o bir lisanı haldir.
Tufan olursun bağrımda, damla damla akışınla….
Birazda yeni Türkçe yazalım dedik yani
TÜM YORUMLAR (5)