şiirlere musallattı ;
güz sanrısında ayaza vurmuş fersude bir ışık !
gecelerin mânâsını kemiren tümcenin küçük diline faşistçi düğümü attım
söylence takviminde dörtköşe oldu özgür yalanları
doğrulanmış bilimsel aşk var mıdır ki dışkısında boncuk parlasın ?
el üstünde ayinleri secde'den yürüsün göğün kasvetine
putların ikramıydı ; kırık sütunlu mabetten inanç'sızılı akan tuz'buz sözleri
endemiktir
az bilinir !
meyvesiz edebiyat çalısı yüksekçe bir kibir örgüsüne sığınır
kartal yuvası simülesi takar boynuna kaybettiği irtifada
kuraklığa açılan paragrafta güneşe sitemlenir
kalemin çizdiği zikzaklarda kesilir sütü mürekkebin
sansürüme dokunma ! der nobelli isveç kraliyetinde bizim evin sofası
sayfaları yoktu kitabın..
kapağı ağlarken resmedimiş 'kiralık sahibinden temiz 15 vekil-i azam'
kısa öykünün önsözün'deydi sorgusuz diyetin
boynunu uzatmış darağacı yağlı urgansız İP'in
savunmasız dizelerden geçti diz büktüren ezberler..
ey yalan sevdanın şair birikintisi
devlet misin diyanet mi ?
-kapısı sürgülü hücre açılışına kurdela-
yediği yaprağın çıtırtısına saklanmak isteyen ipek böceği değilsin
senin eşkalin ;
dut ağacının bozulmuş beyazında sallanan yaban arısının yapay iğnesi...
Kayıt Tarihi : 23.9.2021 20:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!