Kınalı türküler söyler biz bize;
Dağ üstüne, dağı koyar giderdik.
Yarım ekmek düşer her birimize;
Acı bir soğana, dolar giderdik.
Ağır bir aydınlık düşerken aya;
Kabarmış ayranı, çeker kafaya
Gah eşek sırtında; çoğu kez yaya,
Dere kenarına düşer giderdik
Anamız bakardı kendi işine,
Babamız düşerdi öküz peşine
Tatlı canlarını takıp dişine
Yarı aç, yarı tok; geçer giderdik.
Yavuklumuz oldu, aşk düştü başa;
Kalbimizden gizler, bakardık boşa;
El ele tutuşmak; tövbe ki, haşa...
Göz göze gelince; ölür giderdik...
Kayıt Tarihi : 11.11.2023 13:00:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
*
Şiirin ilk üç kıtası Geçmişteki anıları ne güzelde anlatmış. Dördüncü kıta ise ter temiz duyguları o dönemin sevdasını aşkın. Doğrusu çok önemli bir konu çok güzel bir şekilde anlatılmış. Okuycu şairlerin ilhamını kabartacak kadar. Söz üstüne sözde kalmıyabilir, Bu güzel şiir genişletilip bir kitapta olabilr. Edebiyatı paylaşmayı seven İlhami hocamızın gönlü hoş. Kendisine teşekürlerimizi saygı sevgi ve selamlarımızı iletiyoruz...Duyguların Şairi Ömer Tural..
*
Düğün mü dernek mi bilemedim yâr
Yaktığın kınanın izi kalmadı
Nerede şimdi eski mutluluklar
Esamesi yoktur, tozu kalmadı.
Derelerden içilirdi mis sular
Kırlardan gelirdi esans kokular
Keklik misaliydi sekilen yollar
Mevsimin baharı, güzü kalmadı.
Meraklı teyzede sorguydu sözler,
Çesmenin başını tarardı gözler
Artık sorma kilit paslamış gizler
Şimdide sadakat özü kalmadı
Katık baklavaydı, ekmeği börek
Sevgi sofrasında başka ne gerek
Mutmain olurduk biz şükrederek
Şimdi bereketin azı kalmadı
Tükendi kelamlar gelmez selamlar
Yürekte olanı yürekler anlar
Ne kadar coşkuluyduk bir zamanlar
Aşığın çekecek nazı kalmadı
Açılır avuçlar yükselir ahı
Bitmez m'ola şu gönlümün günahı
Kaynadı geceler doğmaz sabahı
Artık canın bir niyazı kalmadı....Mediha Armağan Biyik
TÜM YORUMLAR (1)