Yıl 1912,
bilenler bilir…
*
Osmanlı,
Balkan Savaşı’nda
Bulgarlar’a yenilince,
millet tedirgindir..
*
Daha dün kurulan devlete mağlup olmuşlar
ve emperyal devletler
toprak ilhakı konusunda
yine sözlerinde durmamışlardır…
*
Ortalık toz duman
kanayan vatandır!
Ağzının suyu akmaktadır malum devletlerin
Onlara göre;
dermanı tükenmiştir Osmanlı Devleti’nin!
Ve
kandırıp Enver Paşa’yı 1914’te,
sokar Osmanlı’yı “Büyük Harb”e
.......................................'Alamanya',
.....................................kendisiyle birlikte
Mehmetçik
üç kıtada SAVUNUR vatanı,
destanlar yazar yine..
Balkanlar..Filistin..Yemen.
Kafkasya..Sarıkamış..ve Çanakkale’de..
*
1915’ yılının
en buhranlı günlerinde,
içerden ve dışardan saldırırken düşman
İstanbul
Mektebi Sultani’de,
bir grup tıbbiye öğrencisi,
üç ay varken mezuniyetlerine
yani hekim olacaklarken üç ay sonra
.....…………..…..…….oynaya güle
yakalarında hekimlik rozetleri
ve kollarında Leyla’ları ile birlikte
mutlu mutlu yaşayacaklarken..
gönüllü yazılırlar askere
arkalarından gelir diğerleri de.
15-16 yaşlarında
baharda zıp zıp zıplayan
birer ” kınalı kuzu “ gibidir her biri..
yürekleri inanç dolu,
.....................................diri mi diri
*
Şimdi Gelibolu Yarımadası’nda
en ön cephede onlar vardır
ve takıp süngülerinin ucuna Azrail’i(!)
Arıburnu’na doğru
hepsi birden haykırmaktadır:
“İstediğin kadar kudur
İster makineli tüfekleri
İstersen toplarını doldur,
Orada dur!
Dur! ..Dur!
Burası benim yurdumdur!
*
Bakarlar ki kaçmayacak düşman
..............................uzaktan atışlarla
Mermiler de azalmıştır namlularda
Fırlarlar siperlerden
tereddütsüz bir şahlanışla
İnanç ve iman şimşekleri çakarken
…..….......………her birinin gözünde
Birer kınalı keklik gibi dökülürler yerlere
Makineli tüfeklerin yaylım ateşinde
Kızıl güller açılır göğüslerinde!
Vatan aşkıdır akan yüreklerinden
Toprak kan gölüne döner....kan! .
Ağlamaktadır Mektebi Sultani'de
boş kalan sıralar
Ağlamaktadır vatan!
*
Tarihe göre bu harb,
Mehmetçik’in yeniden şahlanışı
Ergenekon’dan çıkışı hatırlatışı
Dağ gibi çelikten gemileri
imanlı göğüslerle yakışı
Türkler’e karşı başlatılan soykırım girişimini
soylu bir şekilde yıkışı,
yedi düvele karşı
“Çanakkale Geçilmez! ” diye haykırışıdır.
*
Ve Çanakkale Muharebeleri’nde,
İstanbul Mekteb-i Sultani’den
gönüllü gelen
“Kınalı Kuzular”ın şahlanışı
“Çanakkale Geçilmez! ” dedirtecek kadar
.................................................muazzamdır.
..*****…
Kayıt Tarihi : 13.12.2006 22:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiirin Öyküsü:: 'Kınalı Kuzular' filminin ikinci bölümünde, şiirde anlatılan tıbbiyeliler konusu işlenmiştir...Bu filmin gönlümde estirdiği yellerin sonucudur bu şiir..
Selamlar...
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ
Coşkun yüreğinizi kutlarım
İzninizle bir dörtlukte benden olsun
Hepsi kınalı kuzu, memleket yiğitleri,
Geri dönmek yok asla,zafere dek ileri,
********* Sevenlerin dilinde,şehitlik türküleri,
********* Dost sevin,düşmanım kork, gör şu mehmetcikleri.
Kaleminiz keskin ,gayretiniz daim , samimiyetiniz hepimize örnek olsun ...
bu filmi herkes aynı heyecanla izliyormu, izlenme oranı nedir merak ediyorum?
Belgesel nitelikli kendi gerçeğimiz inşallah gönüllerde birşeyler uyandıırır.
Şiiriniz çok güzel....büyük beğeni ile okudum.
Aynı hisleri paylaşıyorum
Selam saygıyla
Ümran Tokmak
TÜM YORUMLAR (11)