Kınalı Gelin Şiiri - Hasan Kocamanoğlu

Hasan Kocamanoğlu
445

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Kınalı Gelin

Yurdunun toprağı cevher, suyu Kevser’di
Cennet misali tatlı tatlı rüzgârlar eserdi
Şehrin ortasında göz alıcı muhteşem bir konak
Beyin yeni yetme oğlu, çengiden daha oynak
Bey, gözünü sakınmazken daldan budaktan
Beyzade dilerse; yar severdi kundaktan
Bey başını kaldırıp bakmazdı kimsenin kapısına
Söz yoktu, halkın kızına, kısrağına, karısına
Bey ferman buyurmuş, bir gün sır kâtibine
Kâtibi elçi gönderir, dostu, gönül sahibine
Bey: “Al şu keseyi de karşıla evinin ihtiyacını
Var ise ödeyiver, sağa sola borcunu, harcını…”
Kâtibin bir kaynar kazan su devrilir başına
Ağzı kurur, dili tutulur, hüzün düşer kaşına
Henüz yeni evliydi, fidan gibiydi karısı
Güzeller güzeliydi, sanki ayın diğer yarısı
Düşünür, taşınır, bir dala konduramaz halini
Beti benzi kül keser, söyleyemez beye ahvalini

Gelin:
“Al duvağımın sahibi, yüzünden çekilmiş kanlar”
“Gönül evinden şu körpe yüreğime kanlar damlar”
“Gam yükünü yüklendin de yükünü alanın mı yok”
“Yaran yürekte de, hiç yaranı saranın mı yok? ”

Kâtip:
“Sorma sevdiğim, zalim felek, acı katar aşımıza”
“Duyma sevdiğim, uzunca ayrılık sarar başımıza! ”
“Bilirim ki Beyin fermanı çıkar, durur karşımıza”
“Ayırır ayrılık bizi, kıyar şu gencecik yaşımıza…”

Acılar sarar, gelinliğine doymayan şu taze gelini
Doğrulamaz, şimdiden ayrılık acısı büker belini
Oturur, gelin iki gözü iki çeşme ocak başında
Soldurur ayrılık, ne zor imiş şu gencecik yaşında

Gelin:
“Dertliyim, kopsa da kıyamet yine severim seni…”
“Gurbet ele dalıp da; yalnızlıklara koyma beni…”

Kâtip:
“Bu gönlüm vurgundur bilirsin, kumru diline…”
“Bülbül olur tezce dönerim ben, gonca gülüme…”

Günler zor geçer, gelin eşikten adımını atmaz
Ayrılık acısından doyasıya hiç uykuya yatmaz
Yâri gitti de haber gelmez kara dağlar ardından
Günler geçmez, pas tutar hasret hançeri bağrından
Bir gün beyzade görür, vurulur şu taze geline
Beylik fırsatı ganimet olarak sunar onun eline
Beyzade, yeter ki murad etmeye görsün bir şeyi
Alt eder, üst eder, yem eder kendine her şeyi
Beyzade: “Ya o eller yazacak benim şu bahtımı”
Ya da yâd eller kazacak benim şu mezar tahtımı”
Ne bu beyzadeye yar olur, şu tazecik gelinden
Ne de tazecik gelin kurtulur, ölümün elinden
Dilden dile anlatılır, şu “Kınalı Gelin” hikâyesi
Yasa boğar cümle âlemi, bu hikâyensin acılı yası

KM – 080505

Hasan Kocamanoğlu
Kayıt Tarihi : 9.5.2005 10:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hasan Kocamanoğlu