Karanlık ve puslu gözlerimle bir hastane odasında açmıştım gözlerimi,
karşımda bana bakan yabancı; elini uzatıyordu tutmam için
o kadar güçsüz, o kadar bitkindim ki uzandım ama tutamadım...
Çok sevdiğim birine benziyordu, ama kim? Bir türlü çıkaramadım..
Kimsiniz siz..?
Bir çocuk gibi ağlamaya başladım usul usul
nefes alamıyordum.. yalnız ağlıyor, susuyordum...
Sessizce döktüm gözyaşlarımı, sesim çıkmıyor, bir türlü duyuramıyordum sesimi
Bir acı hissettim yüreğimde; acıyor(um)
Geçmişi insanın yakasını bir türlü bırakmaz mı, bugünü mü neden bugün olarak yaşayamıyorum?
Neden en mutlu olduğum anlarda bir pürüz çıkarır oluyorlar insanlar hayatıma?
Neden hep beni buluyorlar...
Her seferinde kanatmak, yaralamak, incitmek için geliyorlar hayatıma, her seferinde daha da karanlık kuyulara bırakıyorlar ruhumu, her seferinde derinden başka bir acı daha yüreğimde...
O karanlık odanın içine bir ışık sızıyor penceremden; zorda olsa gözlerimi aralayıp kaldırıyorum kafamı..
Ay ışığı
Gecenin katran karanlığına gizlenmiş ay ışığı sızıyor penceremden
nefes alamıyordum.. yalnız ağlıyordum..
Bir yumruk oturdu boğazıma hıçkırarak ağlamak kâfi gelmiyordu...
Yaktım yıktım kurduğum hayallerimi,
anıların kelepçelerini söküp attım, ne çare gücüm yetmiyor, geçmiş yakamı bırakmıyor...
Mutluluğun peşinden koşmuyorum, kovalamıyorum onu, kaçmıyorum da
o beni bulur o beni yakalar.. Nerde olursam olayım bir gün gelir bulur elbet...
Yeniden düşlerime kavuşurum düşmem belki bu sefer, belki bu sefer mutlu olurum...
Dar – çıkmaz sokaklardan geldim sana..
Yaralamak, kanatmak, incitmek istediğini bilemedim
Ay ışığı sızmış karanlık bir hastane odasında tükenmişliğimin son perdesini oynuyorum..
nefes alamıyordum.. yalnız ağlıyor ve susuyordum...
Bırakın beni ‘ bana ’ da bir kere de olsa mutu olmayı deneyim...
Her yer karanlık her yan kapkara...
Her defasında bir acı yüreğimde.. Geçmişi geçmişte bırakmazsak bu günü bu gün olarak yaşayamayız...
Kafamız arkamıza dönük yaşarsak bugünün değerini bilemeyiz
Bugünümü bu gün olarak yaşamak istiyorum ağlasam da..\..gülsem de..
Sen geçmişimde yaşamaya devam et bensiz.. ben de sensiz geleceğimde...
Ben kapattıkça kapatmaya çalıştıkça, kapanmaya yüz tutmuş geçmişin açtığı yaraları siz yaralarımı kanatmak için elinizden geleni yapıyorsunuz
Kimsiniz siz..?
Siz...
Vazgeçiyor musunuz kendi hayatınızı yaşamaktan. Bir daha dünyaya geleceğinize inanıyor musunuz? O zamana mı sakladınız hayallerinizi, düşlerinizi, umutlarınızı ve mutluluklarınızı,
yoksa daha vaktim var nasıl olsa yaparım diye mi düşünüyorsunuz?
“Yarın, belki yarın, belki yarından da yakın' mı diyorsunuz? Bence yarın yok, dün de bitti.
Şimdi var..
Sonsuz bir şimdi. Şimdi yaşayamıyorsanız yarın imkânsız olabilir.
Kimsiniz siz..?
Bırakın beni ‘ bana ’ da bir kere de olsa mutu olmayı deneyim hayatımda...
Ben ki sizin canınız, bitanecik saf ve masum arkadaşınız yeri geldi prensesiniz yeri geldi dert ortağınız, yol arkadaşınız...
Merve KasapKayıt Tarihi : 25.7.2008 16:35:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Merve Kasap](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/07/25/kimsiniz-siz-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!