Ben senin bildiğin Leylalardan değilim
Ben onlara benzemem
Parmağımın ucunda
Dünya’ya kırk takla attırabilen ben
Senin fiskenle yıkılırım mı sandın
Ah ne büyük aldanış
Ben gittiğim de büyük giderim
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Gelemem basit kıskançlık oyunlarına
Sevgimde olan dürüstlüğüm sadakatim sorgulandığı an
Silerim tüm yaşanmışlıkları
Senin dünyanda ki ayak oyunların
Benim yürek meydanım da sahaya çıkamaz
Buna cüret dahi edemez
Kendini Ay mı sandın
Yoksa yıldız mı
Ah ne büyük bir yanılgı
şiirin bu bolümü oldukça kararlı duyguların şahlanışı var güzel olmuş kaleminize sağlık ,yüreğinize sağlık bol ilhamlar saygılar.
Güzeldi okumak...
Gözü kara bir şiir. Limanları da yaktığına göre....
Ama yine de bu kadar nefret etmemeli...
Tebrikler canım...Sevgiler....
Çok ama çok beğendim,tarzınız beni çok etkiledi eksiklikleri var yok değil,hepimizin vardır elbette bir bütün olarak baktığımda çok samimi buldum yüregize sağlık
büyük aşklar nefretle başlar diye meşhur bir söz var şiir bana onu hatırlattı
kutluyorum saygılarımla
Sevginin öbür sayfasıdır "nefret.."
Öfke..
Çevirmemeli...
Ama olmuyor işte...
Umarım daha fazla "sorgulamadan" bulunur, orta yol..
Tebrikler Neriman Hanım..
Sevgili Neriman Hanım,
"Kimsin ki sen" diye meydan okurken bile, ne kadar dik durmaya çalışıyorsak da ,o kadar hasar görmüş bir yüreğin kendini onarma çabası vardır, ağıt yakma yerine kendi gücünü bilen,inanan mutluluğunun geleceğinin yalnız kendi elinde olduğunu keşfetmiş, anlamsız verdiklerine isyan belki de.. Bana verdiği duygular, şiirinizden aldığım.. Kutlarım güçlü kaleminizi..selamlar, sevgiler
Sevdiğine değmeyeceğine inandığın kişi, serzenişine de değmez...
En büyük cevabı Yaradan verir... İLAHİ ADALET'le....
"Kul, yaşattığını yaşamadan ölmezmiş."... Çevremize bakarsak bu ilahi adaletin tecelli ettiği örneklerden geçilmediğini görürsünüz...
Herkes nefsini yaşayacağına ve bunun bedelini ödemeyi göze aldığına göre..... bu konuda söylenecek söz bitmiş demektir...
Biraz sükunet.... biraz sabır.... Taşlar kendiliğinden yerine oturur Sevgili Neriman Hanım...
Her şey gönlünüzce ve hak ettiğinizce olsun.... Sevgilerimle....
Büyük bir meydan okuma var. Sevgi sahasında yapılan bir bilek güreşi gibi.
Okumak keyifliydi şiiri. Kutluyorum kaleminizi ve yüreğinizi Neriman Hanım.
Selam ve sevgilerimle...
Sayfada olmak, bu hoş şiiri okumak ne güzeldi..
Kutluyorum ........ şiiri ve değerli şairimi..
Hayata karşı yere sağlam basarak dik bir duruş sergileyen davasına inanan sağlam karekterli bir insanın biyografisinin yanında profili de hece hece adeta resmedilmiş bu güzel şiirin dizelerinde..Kaleminize yüreğinize sağlık Neriman hanım..Canı gönülden kutluyorum..
Selam ve saygılarımla..
Bu şiir ile ilgili 14 tane yorum bulunmakta