Ne yaralar açıyor, ne gözler ağlatıyor
Baharımda hazanım, ömrümde son demsin aşk
Çarmıhlara germişsin gönüller dağlatıyor
Tanıyamadım seni, söyle bana kimsin aşk?
Düşünmesem olmuyor düşünsem ayrı bir dert
Soruyorum var mıdır seni çekmeyen bir fert?
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
ben tanıyayım dedim ama olmadı.tebriklerimle ve tam puanla selam ve dua.
Nice kırallara tahtı tacı bıraktıran,
Kays'ı Leyla'ya,Mecnun ettiren,
Habil ile Kabil'i birbirine düşüren,
Hitlere bile baş eydirip buyun büktüren,
Tanıyamadım seni söyle bana kimsin aşk ?
Bu dizelerde benden olsun üstat.Sebep belli Bunca hadiselere neden olan AŞK' çile kanıyla beslendikçe devleşen bir varlık...Başarılar...
Kimine bin türlü dert, kimi gönülde şensin
Kimine bülbülle gül, kimineyse dikensin
Gönülü güldüren sen, gönül yıkan da sensin
Tanıyamadım seni söyle bana kimsin aşk?,,
TEBRİKLER,
Aşk hayatın bize hazırladığı en güzel sürprizdir, bu yüzden de kalpleri ne zaman ele geçireceği hiç belli değildir. Daha ne olduğunu bile anlayamadan onun hükümdarlığına giriverirsiniz. Aşk; en yalın biçimde anlatılan tek kavramdır o, adı kendisidir zaten. Onu anlatmak için sonu gelmez cümleler kurmanıza gerek yoktur, 'Aşık oldum' dediğiniz an akan sular durur, küçücük çocuk bile sizi rahatlıkla anlayabilir, çünkü aşkın dili tektir.
Kutlarım sizi efendim...Yüreğinize Sağlık...
10+ant.
Bitimsiz Sevgilerimle...
Hele bir düşmeye gör.. Ama çok güzel bir duygudur doyasıya yaşa derim.
Bizler mi? çoktan geçtik o devri. Kalemine yüreğine sağlık İsa kardeşim
BU GÜZEL ESERİNİZ GÜN 13,30 DA SEVDA RÜZGARI FM İN İSTEK PANOSUNDA ASILI DİNLEYİCİSİ İLE BULUŞTURACAK YORUMCUMUZ. DİNLERSENİZ SEVİNİRİM.KALEMİNİZ VE O GÜZEL YÜREĞİNİZ DERT GÖRMESİ SAYGILARIMI SUNUYORUM .EROL SAGUN.
www.sevdaruzgarifm.tr.gg
www.sevdaruzgarifm.tr.gg.
'Şairlerin yazarların, sanatçıların, sevdalıların, düşünenlerin, çalışanların, savaşanların ve kahramanların güç kaynağıdır AŞK...
Ardı arkası kesilmeyen arı ve duru duygu selinin, doruklardan akıp bir derya oluşudur AŞK...
Ruhta duyulan asil duyuların hislenip coşarak ifadesi ve yaşamasıdır AŞK.
Ama yine de bu ifadeler üç harfli bu sözcüğün tanımını tam olarak vermekten acizdir. Büyüleyici, yönlendirici ve acılarıyla birlikte mutluluk verici gizli bir güç, gizli bir duygudur AŞK...
Aşkı en iyi anlatacak olanlar, anlatımlarıyla ruhlarınıza etki edebilecek olanlar kuşkusuz AŞKI en iyi bir şekilde anlayıp yaşayabilenlerdir.
AŞKTIR hayatı-yaşamayı sevdiren, aşktır ikileri bir eden, aşktır iş ve ticaret hayatında kişileri başarılı ve zengin eden, aşktır sanatçıları ünlü, bürokratları başarılı, askeri kahraman eden. Aşktır insanları coşturan, suları coşturan...
Tanımı ve yaşanması zor bir sözcük olsa da her canlıda az ya da çok aşk vardır. Aşkı, seveni sevilene götüren, sevilende yok edip bileyen sevginin şiddetlisidir diye de tanımlarlar... Sevginin doğruya çıkması ve deryaya karşı; kaybolması diye de anlatırlar.
Victor HÜGO aşkı: 'İki iken bir olmaktır' diye tanımlamıştır. Mevlana’ya sormuşlar, Aşk nedir? 'Ben ol da bil' diye verdiği cevabıyla aşkın kelimeleri ile tanımlanamayacağını, ancak yaşanmakla anlaşılabileceğini vurgulamıştır. Baıley ise: 'Aşk dünyanın en tatlı mutluluğu ile en derin acısından yaratılmıştır.' diyerek aşkın karışımını açıklamıştır.
Aynı anlamda Yunus: 'Türlü türlü cefanın/Adını aşk koymuşlar' demiş, aşkın sevmek, cefa çekmek ve yanıp pişmek olduğunu ileri sürmüştür. Bir başka düşünür: 'Aşk, çok renkli bir çiçektir. Fakat yetiştiği yer müthiş uçurumların kenarıdır' mesajıyla aşkın rengine ve tehlikesine dikkat çekmiştir.
Hemen bütün tanım ve anlatımlarda aşkın çile, sıkıntı ve tehlikeleri vurgulamış; doyulmaz hazzına ulaşabilmek için, bütün bu çile, bela ve tehlikelere göğüs gerip 'Mihneti zevk edinerek' uzak yakın demeden yola devam edilmesi ifade edilmiştir.
'Aşk davaya benzer, cefa çekmekle şahide,: Şahidin yoksa davayı kazanamazsın' diyen Mevlana, çilesiz de aşk yaşayamazsın demiş ve çilesiz, belasız ve engelsiz yaşanılan aşkın gerçek aşk olmayacağını ucuz ve basit kalabileceğini ima etmiştir.
Eşrefoğlu Rumi: 'Aşk oduna yanmayanın /Kalbi safi almaz imiş...' derken; Şeyhülislam Yahya Efendi ise: 'Bir dil - rüba'ya düştü gönül, müptelası çok / Aşkın sefası yok değil ama cefası çok...' beyti ile sefaya ermek için cefaya katlanmalı sefa ve cefayı iç içe birlikte yaşayabilmelidir' öğüdünde bulunmuştur.
Birileri: 'aşkın gözü kördür' derken Ünlü Şair İkbal: 'Aşk kılavuz istemez tek başına yol alır' teminatında bulunmuştur.
Leonardo da Vinci: 'İnsan ne kadar büyük ruhlu olursa, aşkı o kadar derin bir şekilde anlar...' sözleriyle, aşkın ruh ile derinlerde yaşanabileceğini, bunun içinde en büyük ve asil ruha ihtiyaç olduğu üzerinde durmuş, ruhun derinliklerinden gelmeyen ve asil davranışlar ile yaşatılmayan aşkın esasen aşk olmadığını ve olmayacağını vurgulamıştır. Bunun dışındakiler olsa olsa, aşk şemsiyesinin altına sığınmak isteyen şehvet, şöhret ve ihtiras duygularıdır denilmiştir... Bu tür duygular ise asaletten yoksun olduğu için aşkı ve aşıkı küçültür, alçaltır. Yorumu yapılmıştır.
Aşkı yüceltip doruğa çıkartan, iki iken bir eden hakiki aşk duygusu, arı, duru ve asildir, azizdir, timizdir... Bu aşkı yaşayanlar ölümsüzlüğe erebilmişlerdir...
Bernard SHAW: 'Aşk, insana vakar, ağırbaşlılık, hatta güzellik verir' sözleriyle, aşkı hayatın hemen her alanına yaymıştır. Dağda çobana, bürokrata büroda, işçiye iş alanında, askere savaşta, sanatçıya kendi dalında, işçiye, çiftçiye herkese, ancak ve ancak aşkın yüce duyguları başarı yolları açacağı, huzurlu, sağlıklı ve mutlu bir hayat ortamı hazırlayacağı anlatılmak istenmiştir.
Bunun içindir ki, aşkta çirkinlik ve başarısızlık yoktur. Bir irade, bir vefa ve bir asalet gözü ile hep güzellikler, iyilikler vardır aşkın lügatinde ve önünde. Âşık olunan kişi yada olan çirkinler ile de dolu olsa, ona aşık olan aşık, bu çirkinlikleri ve güçlükleri görmez, hep güzellikleriyle seyreder. Bu noktada Âşık Veysel: 'Güzelliğin On Para etmez / Bu bendeki aşk olmasa' demiş. Aşkta dış güzelliklerden çok iç güzellikler üzerinde durulur. Vefakârlık ve sadakat aranır. Aşkta kavuşmak yada kavuşmamak da önemli değildir, unutmak ya da unutmamak, anılmak önemlidir. Âşık unutulmamak, asil duygular ille anılmak ister, aşkın yüce hazzı ile yaşamak hep anmak, hep kavuşmak arzusu ile yanmak ister...
Bunun dışındaki yanmalar yakınmalar ve ifadeler güftelere, bestelere ve türkülere malzeme olmaktan öte gidemezler...
Hakiki aşk, insana, eşyaya, sanata ve bütün bunların ezeli ve ebedi sahibine duyulan aşktır. Ve bu aşkın yolunda engel sözcüğü de yoktur. BALZAC'ın 'Aşka karşı durdukça bütün bütün devleşir. Her türlü engel büyümesi için ona vesiledir.' İş hayatındaki, meslek hayatındaki aşka, irade ve çalışmak tutkusu derler... Bunun tamamına yakını bu tutkularıyla büyümüşlerdir.
Bütün bunları Ümmi Sinan şöyle özetlemiştir:
'AŞKTIR SAĞ EDEN SAYRUYU
'AŞKTIR BİR EDEN AYRUYU'
Pınarlar, çaylar, dereler, nehirler bile deryaya kavuşmak ve orada bir olup o birin içinde kaybolmak için akar dururlar. Akarlarken, engellere çarpa çarpa coşarlar, Köpürürler ve temizlenerek enginlere inerler... Deryaya karışıp bir olurlar.
İŞTE AŞK BUDUR DERLER.
RUHTAN KAYNAYIP RUHA DOLABİLMEK...'
...
daha iyisini yazabicek bir hayal alemi vardır hayalinin...öz ve cevher hazır...
Bu şiir ile ilgili 37 tane yorum bulunmakta