I
Geceye geçmese de hükmü
Karanlığa saplanan bir bıçak gibi parlardı
Denizin tuzlu teninde
Onulmaz yaralar açtığında rüzgar
Ağlardı; Duyulmasa da hıçkırıkları
Işığıyla okşardı tayfaların düşlerini
Bir çakımlık dostlar edinirdi kendine hep-
si Ufkun maviliğinde yiterdi
Uzak bir Akdeniz kasabasında
Kimsesiz bir fenerdi
Uzak bir Akdeniz kasabasında
Uzak bir yıldıza sevdalı
Yaralı bir fenerdi
Yanıp sönen içimin karanlığına
İki uzun bir kısa…
II
Yıllar yıllar yıllar geçti
Zaman çürüdü: İnsan, doğa…
Falezlerde çığlık sesleri
Ateşten insan figürleri arasında
Büyüdük. Ergenleşti düşlerimiz
Hiç – bir dost görünmedi ufukta
bir gemi demirlemedi kuytusuna
Yurdunu terk etti kadim dostu martı
Çöplendi şehrin artıklarında
Neden sonra anladı,
Göz kırpsa da şehvetle gökyüzünde
Uzak yıldızı sönmüştü yıllar önce
Son kıvılcımını hırsla çaktı bedenine…
Uzak bir Akdeniz kasabasında
Uzak bir yıldıza sevdalı
Kimsesiz fener-di
Yenik düştü karanlığa
Kısa çok çok çok kısa.
Kayıt Tarihi : 4.6.2010 12:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)