İnsanları tanıdıkça bir gerçeği daha net anlıyorsun: Kimse göründüğü gibi değil. Herkesin içinde sakladığı bir taraf, söylemediği bir gerçek, gizlediği bir hikâye var. O masum gülüşlerin ardında kimi zaman büyük bir bencillik, kimi zaman derin bir çıkar saklı.
Birine güvenmek istiyorsun. “Bu kez farklı” diyorsun. Ama zamanla o maskenin düştüğünü görüyorsun. En saf sandığın insanlar bile, yanlış bir zamanda seni hayal kırıklığına uğratıyor. Ve işte o an anlıyorsun, kimse sandığın kadar masum değil.
Herkesin kendince bir savaşı var, evet. Ama bu savaşlar bazen başkalarına zarar verecek kadar acımasız oluyor. Seni en güvende hissettiren bir dokunuş, bir bakış bir gün seni en çok üzen şey olabiliyor. İnsanlar değişiyor ya da belki de hep oldukları kişiyi saklıyorlar.
Bu gerçeği kabul etmek zor geliyor. Çünkü insan, masumiyet görmek ister. İçindeki iyiliği başkalarında da arar. Ama şunu bilmek gerek: Kimse mükemmel değil. Ve masumiyet, sadece bakışlarda değil, yaptıklarımızda saklı.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta