Eski ve soğuk yalnızlıkların; ıslak ve kırılgan yazılara dönüştüğünü anladım. Üç beş kelime ezberlemekle herşey bitiyor artık zulme karşı direnmekte. Ve tuhaftır; geride kalan acıların bir daha yaşanmaması için girişilen kavgada, ezilenlerin saflarında haykıran bir keklik idim; ezilenlerin gözü önünde ezilenler tarafından vuruldum!
Sevgili!
Günler karalanıp suç olurken üstüme, inatla bekledim sabahı aydınlıklar için. Kimi korkulu gecelerde; açık kalan penceremi usulca kapatıp hapsettim yüreğimi odama. Devrimci şarkılarla, halk türküleriyle ve hüriyet şiirleriyle anıyorum seni. O umutlu bakışlarının resmini çiziyorum…
Aylardan nisan… Ve 1 mayıs a doğru koşar adım gidiyoruz. Bu mevsimde yine hava soğuk, aldatıcı. Dışarı çıkarken birde palto bulunmalı yanında. Yatarken uzun pijamalar giyinmeli. Durulmamalı öyle uzun uzun gölgelerin altında. Sende durma sevgili! Sende giy her akşam yatmadan önce yeşil pijamalarını. Çıkarken dışarılara ve o çocuğun yanına giderken bile unutma paltonu giyinmeyi. baharların ilki aldatır adamı. kapılardan, bacalardan baktırır hiç acımadan...
Bir şehri bu kadar kayıp bırakan nedenler olmalı. ya da anayolların bu kadar karmaşık olmasının... nasıl olmasın ki; adın geçmiyor artık, cismin uğramıyor asfaltlara...
Sevgili!
Sermayeye bu kadar karşı geldiysem elbet haklı yanlarımda vardı. birde yokluğuna bir isim bulamadıysam. denize konan bir martı ne kadar arzuluysa ve ne kadar tutkuyla bağlıysa özgürlüğe; sende bilmelisin ki, dağlarında şahinleri var...
Eksik olan masallarını tamamla gençliğinin. izin verme yolların yüreğini işgal etmesine. bir zaman diliminin herhangi bir parçası bile olsa düşle kavgamızı, yaralanmış aşkımızı... uğruna dövüştüğüm yurtlardan atıldığım ideoloji, günün birinde elbet çıkacaktır karşına. önce anlamayacaksın onu, sonra şaşıracak, nihayetinde sende inananacaksın bu şanlı kavgaya biliyorum...
Sevgili!
İşte o gün küçük görme manifestoyu*. 'bu da neymiş' deme. çünkü o manifesto, milyonlarca insanın koskoca ömrüdür. Aylarca düşünü kurduğum bir sığınak... nefes aldığım havaların; termometrelerce ölçülemediğini gördüm. bildiri dağıttığım fabrikalardaki işçilerin asgari ücretle yaşayamadığını. çöplere umut bağlayan insanları gördüm. beraberinde yoksulluğu... beraberinde sensizliği...
Sevgili!
Güneşler doğdukça... Geceleri çıktıkça yıldızlar... Sürdükçe; grevler, isyanlar, ölüm oruçları... Direnişler devam ettikçe... Ve herşeye rağmen zafer işareti yaptıkça hayata, bende senin hasretle dönmeni bekliyor olacağım; isyanın doruklara ulaştığı şehirlerden...
ŞİİRDE GEÇEN;
manifesto*; Karl Marx ve Friedrich Engelsin beraber kaleme aldıkları ünlü 'Komünist Parti Manifestosu'ndan bahsedilmiştir'
Kayıt Tarihi : 1.8.2009 04:08:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ulvi Koçu](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/08/01/kimliksiz-mektuplar-5.jpg)
Sevgili!
İşte o gün küçük görme manifestoyu*. 'bu da neymiş' deme. çünkü o manifesto, milyonlarca insanın koskoca ömrüdür. Aylarca düşünü kurduğum bir sığınak... nefes aldığım havaların; termometrelerce ölçülemediğini gördüm. bildiri dağıttığım fabrikalardaki işçilerin asgari ücretle yaşayamadığını. çöplere umut bağlayan insanları gördüm. beraberinde yoksulluğu... beraberinde sensizliği
Marksizm bir öğreti olarak siyasal, ekonomik ve felsefi bir bütünlük içerir.
Marksizm, ideolojik alanda, esas olarak sınıfların savaşım ve mücadele teorisini ortaya atan ve bu savaşımın zorunlu sonucu olarak proletarya diktatörlüğüne ve oradan da toplumsal eşitlik ve özgürlük dünyası KOMÜNİZM varılacağını öngören bir öğreti olarak tanımlanır.Bu oğretinin kısa ve öz olan Manifesto Komünist Birlik döneminde o zamanın koşulları altında elbette ancak gizli olabilen uluslararası bir işçi derneği, Kasım 1847'de Londra'da yapılan kongrede,birleşkenlerce ayrıntılı bir teorik ve pratik ile parti programı hazırlamakla kendilerini görevli kıldılar..Şubat Devriminden birkaç hafta önce müsveddesi basılmak üzere Londra'ya gelen partililer aşağıdaki Manifesto, işte böyle ortaya çıkarmak için son noktayı koymuş oldular. İlk kez Almanca yayınlanmış olarak Almanya'da, İngiltere'de ve Amerika'da gene bu dilden en az oniki yeni farklı baskısı yapıldı.Manifesto devrim yada sosyalizmin (Anayasası )aydınlık rehberi oldu.O rahper ki m materyalizm felsefesini ve devrim prjesini içinde taşyor.O manifesto sermayenin korkulu royası oldu ve olmayada devam ediyor.O manifesto halklara güneş işçi-köylüye aydınlı yol dünylı ezilen insanlarına özgürlük yolu oldu….olma yolunda devam etmektedir.Bu yol
Anadolu halklarına ve dünyada halklarına ışık yolu olacak.Şiir güzel yürek cesür kalem kuvvetli …beğeniyle okudum canım kardeşim Ulvi Koçu kardeşim yolunuz açık yüreğinize bin selâm olsun.O manifestodur bize ahlak dersi ve doğru yolu gösteren
Saygılarımla
Mehmet Çobanoğlu
Kimlikli bir şairsin...
Rengine bu yüzden fırça sürerim dahada koyulaşsın diye..
-Baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
Şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana..
Ve ben artık
biliyorum:
Toprağın -
yüzü güneşli bir ana gibi -
en son en güzel çocuğunu emzirdiğini..
Fakat neyleyim
saçlarım dolanmış
ölmekte olan parmaklarına
başımı kurtarmam kabil
değil!
Sen
yürümelisin,
yeni doğan çocuğun
gözlerine bakarak..
Sen
yürümelisin,
beni bırakarak...
NAZIM
Güneşler doğdukça... Geceleri çıktıkça yıldızlar... Sürdükçe;grevler,isyanlar,ölüm oruçları...
Direnişler devam ettikçe... Ve her şeye rağmen zafer işareti yaptıkça hayata,ben de senin hasretle dönmeni bekliyor olacağım;isyanın doruklara ulaltığı şehirlerden...
Tebrikler genç devrimci arkadaşım... Tam puanla antolojimdesiniz.Devrimci yüreğini sevgi ve saygılarımla kutluyorum... Güzel yüreğin ve kalemin hiç durmadan hep yazsın...
TÜM YORUMLAR (12)