’’Bir erkeğin yumruğundan bile serttir bazen bir kadının son sözü.
Çünkü; ilki dişlerini döker, öteki düşlerini’’...
Willam Butler?
kimine göre bir risktir;
ama sevmek en çok bir kadına yakışır...
kimliksiz bir tabancanın aklına düşer ruhsatsız ömrüm...
korkarım bir kadını anlatmaya;
çünkü zehirlidir yalnızlığı / ’efkar kokar’ şarkıları,
aynalarda yüzü kundaklanır...
kendine kazık atan bir tüccardır hayat; kimi zaman hüzün pazarlayan!
korkarım bir kadını yaşamaya...
çünkü esmer bir gecedir, cinayete sebebiyet veren..
hüznün avcunda ve gecenin menzilinde bıçak bileyen...
katil bir tabancanın aklına düşer ruhsatsız ömrüm;
belleğimde acının hazza nasıl dönüştüğü fikri...
korkarım bir kadını yaşamaya;
çünkü tenimdeki sıcaklığa kayıtsız, sancılı bir sonbahardır...
hep bir şeyler eksiktir çalınmış bir aşkta;
esasen dokunaklı sayılmaz; ama bir aşkın bitme vakti geldiğinde,
kendini yollara vurmak en çok bir kadına yakışır...
kimine göre trajik sayılmaz;
ama ’gözlerine ayarlayıp tüm imgeleri’ kaçak bir kadının,
kalmak en çok bize yakışır;
kirli bir düş gibi kuru temizleyicide unutulan;
veya hatırlanmayan bir fotoğrafın unutkan belleğinde ’mutsuz bir siluet’ gibi...
- Birdal ERDOĞMUŞ -
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta