Engelli deyince bazı vücut fonksiyonu zayıf kişiler akla gelir. Bu durum bu kişilerin toplumdaki fonksiyonları engelsiz kişilere göre daha sönük kalacağı anlamına asla gelmemelidir. Bazı durumlarda engellilerin engelsizlere göre çok daha üstün nitelikleri olduğu kesindir.
Stephan Hawking çağımızın en tanınmış bilim adamlarından biridir. Hawking’e kadar 20. yüzyılı sarsan iki teori olarak bilinen Genel Görecelik ve Kuantum Teorilerini birleştirerek Evrenin bilinmezleri olarak kabul edilen kara delikleri kuramsal olarak açıklamayı başarmıştır. Bu değerli bilim adamı bir motor nöron hastalığı olan ve tedavisi olmayan Amyotrofik Lateral Skleroz hastalığı nedeniyle giderek hareket yeteneklerini hatta son zamanlarda konuşma yeteneğini yitirdiği halde bilgisayar yardımıyla bilimsel çalışmalarını sürdürmektedir.
Şimdi bir çocuk düşünelim ki doğuştan kemik erimesi ve buna bağlı akciğer sorunları nedeniyle doktorlar 5 yaşına kadar yaşayabileceğini söylesinler. Sözünü ettiğim kişi şu an 17 yaşında bir delikanlı. Her ne kadar sürekli tedavi görmekte ve yatağa bağımlı olmakla birlikte kullanabildiği 2 parmağıyla bilgisayarda web siteleri hazırlamakta ve şarkı sözleri yazabilmektedir. Biz 20 parmağımız, ellerimiz, ayaklarımızla onun yapabildiklerinin ne kadarını yapabiliyoruz?
Ve bir hanım kız, ilkbaharı ve nisan yağmurlarını çok sever. Hayatı çok sever dahası. Sevmekle kalmaz, yazdığı kitaplarla insanlara hayat dersleri verir. Bu hanım kız hayata Cerebral Palsy adı verilen bir rahatsızlıkla ve birçok sağlık problemi ile başlar. Yaşam onu kötü bir “hoş geldin! ” ile karşılasa bile sonradan yaşama azmi onu fark etti ve yüreğindeki kumruları; sıcacık bir 'merhaba'ya çevirdi.
Bu dünya iyisi hanım kız şimdi 21 yaşında ve her genç kız gibi o da son zamanlarda bir gönül macerası yaşıyor. Delikanlı 28 yaşında. Konuyu sürekli gittiği psikologuna açtığında şöyle bir yanıt alıyor; “Bu delikanlının hali vakti yerinde bir kişi iken daldaki elmalar dururken yerdeki çürük elmaya uzanmasında bir kötü niyet seziyorum.”
Yanlış okumadınız. Bir psikolog bu. Hani bunalımlara, girdiğimiz zamanlar onlara gideriz. Özellikle de aşağılık kompleksine. O da bizlere moral verir. Bizim normal insanlardan aşağı yanımız olmadığına ikna eder ve onun yanından moralli ayrılırız.
Ama bu psikolog, yanına gelen bir engelli hastasını “yerdeki çürük elma” olarak nitelendiriyor.
Ne dersiniz?
Engelli olan kimdir sizce…
Yaşamıyla, yazdığı kitaplarla çevresine, ülkesine sevgi dağıtan o dünya tatlısı hanım kız mı, yoksa biraz meslek, biraz akıl özürlü olan o psikolog mu?
(28.10.2008)
Kadir TozluKayıt Tarihi : 13.11.2008 22:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Keşke gerçek çürük elmalar dışlarından bakınca anlaşılsa..
Paylaşımınız için teşekkür ediyor saygılar sunuyorum...
İsmihan Erdoğmuş (Hüzün_Çüçeğim)
her insan bir engelli adayıdır..bunu unutmamak gerek...
çok yanlış davranmış :(
güzel ve anlamlı yazına tebrikler babammm...
TÜM YORUMLAR (22)