Kimin gölgesi
Kazım Demir
Sabahı ilk kim görür,
aç mı, tok mu,
renginden ötürü dışlanmış mı?
Bir çocuk sordu bunu
üç harfli bir kelimeyle:
“Ben?”
Güneş aynıydı ama
gölgesi uzun düşenler vardı —
özgürlükten kaçan değil,
ona hiç yürüyememiş olanlar.
Bir kadın,
sırtında ekmekle değil
sessizlikle yürüyordu.
Sokak adlarını bilmiyordu ama
hangi kapıların açılmayacağını ezbere biliyordu.
Bir adam,
gülümsemeyi öğrenmek için
iki mevsim çalıştı,
üç kere sustu,
bir kere “buradayım” dedi —
duyan olmadı.
Yoksulluk,
yalnızca para eksikliği değilmiş:
bazı insanlar
sabah uyanınca
kendilerine bile yetemiyormuş.
Barış bir şiir gibi geldi kulağıma —
kısa, sade, ama söylenmesi zor.
Çünkü bazı harfler
yaraların içinden geçmeden çıkmıyordu.
Irkçılık,
kimin doğduğu yere göre
hangi sokaktan geçebileceğini belirlemekmiş.
Ama biz —
tabelasız sokaklarda yürümeye alıştık.
Ve umut…
bir avuç su değil,
dökülmeyen bir nehir gibi akıyordu içimizden.
Kimimiz onu şarkı yaptı,
kimimiz suskunluk.
Ama hep taşıdık.
Sor bana:
“En çok neyi istedin?”
Şunu derim sana:
Başka bir yüzü tanımadan
sevebilmeyi.
Çünkü dünya
kimin gölgesinin daha uzun olduğunu değil,
kimsenin gölge etmeyeceğini öğrenince
güzel olacak.
Kayıt Tarihi : 6.7.2025 00:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!