bir ev olabilmek için
fazla dardır insan...
ova olabilmek için
fazla verimsiz...
yağmur olabilmek için
fazla kuru...
gökyüzü olabilmek için
fazla karanlıktır insan...
***
alemi içine alanlar bilir
alemin içinde olanlar değil
ev olabildiğini...
Ümmiler değil,
"İkra" emrine secde edenler;
"Kitap" okuyanlar bilir
bir ova gibi verimli olabilmeyi...
her haline gülenler değil,
haline ağlayanlar bilebilirler
sağanak yağmurlu gözyaşlarında ıslaklığı
Seküler kafalar değil,
"bu dünya rüyadır" diyenler
bilirler aydınlığı
***
"galu bel'a"
dedik ki;
"evet kabul ettik"
doğduk;
bir annenin rahminden
yaşadık;
bir rüyanın içinde
imtihandan geçtik;
nefsin ve imanın gelgitlerinde
kimimiz kazandı
kimimiz kaybettik
gömdüler bizi...
"İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi raciun"
berzahın duvarı ardında
belki bir gün belki daha az
belki bir ağacın gölgesi
sırtımızdan geçtiği kadar
belki de bir kabusun içinde
bir ruhun çırpındığı kadar
yine bir karanlığın içinde kaldık
***
yeniden bir rahme düştük
bu sefer mahşerin rahmine
yeniden doğmaya gidiyoruz...
kıyametin son gününde
hemde bir an kadar durmadan gidiyoruz
bu sefer
dizlerimiz güçsüz
ellerimiz titrek
kalplerimiz korkak
istesek de istemesek de
bir fırtınanın önünde savrulur gibi
gidiyoruz...
kimimiz bir nara
kimimiz bir yare...
Kayıt Tarihi : 17.9.2024 18:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!