Sevinci hırpalanmış öksüz çocuklar gibi
kançanağı gözlerimle
tuz basıp yaralarıma
dünyanın acılarını öptüm
unuttum gülmeyi
öğrendiğimde acı çekmeyi
bir gün karlar erirse
dağlar yol verirse
belki gülümserim nazlı bir bahara yeniden
dünyanın acılarını öptüm
içimde üşüyen güvercinler
ısırdığım dudaklarımla
bir yağlı urgan gibi kaldı boynumda acı
uzak acılara semah döndü turnalar
görmedi içimde üşüyen güvercinleri
düşlerimi rehin bırakıp fırtınalara
yerden yere vurdum hayellerimi
kalbimi solan bir çiçeğin yaprağında bıraktım
uzun bir ah kaldı içimde
kime yandıysa içim
ateş üfledi ruhuma
düştüm hayat merdiveninden
ben de yandım
göğsümde iflah olmaz acılarla umarsız kaldım
zaman sağır, gece kör, ay yorgun
yıldızlar söndü, rüzgar dindi, sesler kesildi
duyulmuyor çiğdemlerin çığlığı
kaç kez ölüm düştü payıma ölemedim
uçurumun ucunda da olsan
‘’yaşamak zorundasın’’ dedi ustam
başucumda azrail
ne söylesem aykırı sayıldım
hayatla konuşmalarım bitti
şimdi susuyorum en çöl yanımla
yarınlar konuşsun..
Nuri Can
Nuri CanKayıt Tarihi : 24.5.2018 18:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!