KİME NE
Ömrümün yazıcıları yok etmek için bu aşkı 
Yakıyorlar tüm isyan tarihini 
Karanlık öyle ağırdan ihanet ediyor kente
İhanetin yükselen dumanında, aşklar yok sayıyorlar sevişmeleri
Kime ne diyorum o zaman 
Boğazları  mosmorsa sevişmelerden İstanbul’un 
Yorgun çıkıyorsa sabaha, kime ne 
İstanbul’um kadınım 
Sızlayan bir yerlerin var   karanlıkta,
Kapanmış yaralarına dokunuyorum kuytuluklarında
Dokunuyorum tüm kırıklıklarına, kanıyor avuçlarım
Gecenin şahitlerine sığınıyorum, dibine düşüyorum yine gecenin 
Sen düşüyorsun içime yer çekimine aykırı 
Yeşiline ulaşılmaz mavi kıyının, suskun vahşetidir vurgun tadında 
Düştüğün yerde yaratığın sarsıntının tarifi
Bu kıyısında hep ağlamaklı oluyorum aşkın
Gözlerime tuz mu kaçtı ne 
Görenler acıyor bana, aldırmıyorum 
Kime ne diyorum, kime ne 
Kasıklarında taşıyorsa bir kenti,
Sabahları işçileri yorgun argın martı sesleri ile uğurluyorsa,
Vermiyorsa memesi süt, sularından ağlar boş çekiliyorsa 
Kime ne diyorum, Asya’dan Avrupa’yı öpüyorsa
Küllenen tüm ateşleri, tek bakışta yakıyorsa 
İstanbul’um kadınım 
Ruhunun gizinde gizlediğin bir şeyler var
Hasır altı edilmiş acılar, martıların çığlık çığlığa intiharı 
Artık her şey akıvermektedir içine sorgusuz, sualsiz 
Boğazında taşıdığın kiridir şehrin,  ters akıntılara bile karşı duran
Boynunda taşıdığın madalyon , iki yüzü farklı bir fahişedir artık
Açılan her yarayı , atılan her çiziği görenler var 
Şehir buna tüm çıplaklığı ile tanık
Oda kime ne diyor,
Kapatarak o zaman gözlerini, sonuna kadar gitmelidir artık.
Kubilay Yıldız
Kubilay YıldızKayıt Tarihi : 29.6.2006 15:23:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!