Kime güvendiysem yara aldım. Her güvenimde bir parçam daha eksildi sanki. Umutlarım denizde kaybolan birer yelkenli oldu, rüzgarın insafına bırakılan... Kalbimin kapılarını araladığım her an, bir fırtına koptu içimde. Sevgiyle yeşerttiğim bahçelerim, kara kışın acımasız soğuğunda soldu. Şimdi, güven denen o ince ip üzerinde yürümeye korkuyorum, çünkü her adımımda dipsiz bir boşluğa düşmekten korkar oldum. Her yara, ruhumda derin bir iz bıraktı, unutmak istesem de hatırlatacak bir sızı hep içimde...
Kalbimde açılan her yara, içime işleyen her sızı, bana güvenin ne kadar narin bir duygu olduğunu öğretti. Her düşüşümde ayağa kalkmayı başardım ama izleri hep kaldı. Güvendiğim insanların maskeleri düştüğünde, arkasında karanlık yüzlerini gördüm. Gerçekten sevdiğimde ve inandığımda, en derin darbeleri aldım.
Artık yüreğimde dikenli teller örülü, yaklaşmak isteyen herkes bir şekilde bu engelleri aşmak zorunda. Güvenin zedelenmiş topraklarında filizlenmek zor. Ama yine de, bir yerlerde temiz, saf ve gerçek bir sevgiye, güvene dair umudumu kaybetmek istemiyorum. Belki bir gün, bu yaralar da kabuk bağlar, belki bir gün yeniden çiçek açar içimdeki bahçeler… Ancak o güne kadar, kalbimi korumak için kalın duvarlar örmeye devam ediyorum.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta