(Faili meşhur bir cinayetin
En toy maktulüydüm ben
Yeminler döktürdüm öldüğüm vakit
Beni (p) hiç eden bu Mavi Şehrin üstüne)
Taşralı bir sabıkalının
En masum suretiyle düşmüştüm rahmine
Ve göbeğindeki kordona tutunmaya çalışırken bir cenin acizliğinde
Başparmağım ağzımı emzirirken henüz
Bir çakal sezgisiyle değil
Bir aslan yazgısıyla peydah et beni
Kızgın bir yaz sıcağında kana bulansın kasıkların..!
Bir tokatla devir sırtımda getirdiklerimi
Ve unuttur bana yıllarca doğru bildiklerimi
(ki hayat
Annemin öğrettiği masallar gibi değilmiş zaten)
Kerratınla çarp önce
Endazenle ölç
Terazinle tart
Ve yıkılırken sömelinden minarelerim
Beni yani baştan inşa et..!
Ey batık ganimetlerin başkenti
Antik/acıların beşiklerine beni terk etme
Nuh’un gemisinden de etme sakın Kenan gibi.
Bilirsin
Yedi düvelde bakirdi gülüşlerim
Yedi iklimde ayaz düşmemişti goncalarıma
Şimdi sen
Günahkar tanrıçalara adayacaksan eğer tenimi
Ve ihtiraslı öpücükleri dayatacaksan gerdanıma besmelesiz
Bilesin ki bu kurbanda artık
Bismil bile değiliz..!
Oysa
Geride
Boynu bükük bir şehir bırakmıştım
Koskoca bir Karadeniz yakmıştım ardımda
(Ki duyduğuma göre
Tarih kitaplarında küllerini kokladığım Neron bile
Hala hayıflanırmış uğruna kundakladığım ülkelerin alevinde)
Al doğur beni şimdi İzmir
Sokak direklerinle deşindirerek kaldırımlarını
Varoşlarından doğur beni
Ya da
Yüksek irtifalı betonarmelerin süitlerinde.
Ama ille de
Onuncu günü olsun Ağustosumun
Kahkahalarım inlesin küvezlerinde.
İzmirrrrrrr………..!
Ey dilberlerin kalesi
Lolipop şekerli düşlerimin olay mahalli
İzmirrr...............!
Ey mavi düş(üş) ler kraliçesi
Kahpe gülüşmelerin mahsun sahili..!
Şimdi en şaşaalı sokaklarında sobele beni
Atlas-saten yataklarında uyut
Sahipsiz salıncaklarında büyüt…
(Sahi kim sallıyor şimdi seni kimsesiz salıncaklarda
Kim siliyor ela kafeslerinde damıtılan billur damlacıkları
Kim saklıyor ki falezlerinde seni
Ya da kim öpüyor alnından…..
…………………………………………...)
Ey Mavi Ben’li şehir
Şimdi ben
Bu son edebi/yatımda sana
Şairliğimin iffetini sunarken
Dilediğin mısrada iğfal et cümlelerimi…
Değil mi ki meleklerin fanusunda sunulmuşken ben sana
Emanetimi satmakmış adaletin…
Bir Baran’a karşılık
Şimdi
Bin Baran’dır diyetin..!
08/08/2010
Alsancak - Konak
Kayıt Tarihi : 9.8.2010 23:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir şiir değil bir serzeniş belki..Belki bir iç mırıldanma...Belki de doğum günüme binaen bu zamana dek kendine yaptığım en büyük jest...Belki bir hikaye belki bir masal...Kim bilir..?
İsmini hicranımın firak ahı kıldılar
Süleyman mülkü deyip asamla yol bellerken
...Şimdi Kenan yurdunun devrik şahı kıldılar
Gecelerime yıldız düşürmediler fakat
Bakışlarını sevdamın siyahı kıldılar
Hasret türkülerini beşiklerde uyuttum
Hüznünü mızrabımın tek agahı kıldılar
Fecrin güneşi soldu mazi derelerinde
Yüreğini yazgımın son sabahı kıldılar
Açıldı pencereler kalktı bir bir perdeler
Kalbini yar kalbimin kıblegahı kıldılar
Yağmurlarım tutuştu ıslatırken sokağı
Selamını Rüzgari'nin felahı kıldılar
sevgiyle kalın e miiiiiiiiiii
TÜM YORUMLAR (4)