Adın neydi senin ey sevgili?
Bir akşam vakti esen dalların arasından,
Bir görünüp kaybolan,
Neydi senin adın?
Sabır diye adını bilen gönül,
Hasret diye adını arar oldu!
Ah şu mevsimsiz ve vakitsiz kapıma dayanan sevdan,
Günahıma girmiş hasretin,
Katili olmuş cesaretimin özlemin…
Ah dili olmayan kelamım,
Ne eylersin yine bu dar vakit elimde..
Vakit yok artık iki gözüm,
Saatler yıldızların arkasında.
Vuslata küs kalemim,
Dualara küs yüreğim,
Dargınım sabahlara ve varamam artık seher vaktine…
Mevsimsiz ve vakitsiz sana hasretim,
Adın neydi Allah aşkına senin?
Bunca zaman ızdırabına köle olmuş yüreğim,
Bir kör vakit beni de alır götürür kuruduğum yerden..
Sahi eylül müydün sen?
Yoksa hiç olmamış mıydın?
Sonsuzluğa hasret yanım,
Her gün biraz daha derinden,
Her gün biraz daha kapkara duyarak ölümü,
Nerelere gider dururum?
O cehennemini döktüğün akşamların hatırına ey iki gözüm,
Düşme artık gözlerimin düştüğü yere,
Hasretin darağacında bekleyen yarım,
Sevisini yitirmiş adına tuttuğum kalemlerin!
Hayır!
Sen bir kış mevsimiydin,
Üşüttün tarumar olmuş hayallerimi,
Sonra düşlerime düştün!
Kayıt Tarihi : 28.4.2010 11:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sen, mevsimsiz ve saatsiz bir vakittin!
Üşüttün tarumar olmuş hayallerimi,
Sonra düşlerime düştün!...
kaleminiz daim olsun...
TÜM YORUMLAR (1)