Dünya menzillerinde umursuzca dolaşıp dururken,
Kim bilir hangi yaban otlar büyütmekte toprağım?
Bitmeyen hülyaların sırma saçlarını tararken,
Kim bilir beni kurtaracak, hangi güzel amelim?
Kumsallı masmavi denizlerde kulaç atarken,
Kim bilir bedenimi yıkayacak, hangi derede suyum?
Ben umuda, sevgiye dair şarkılar mırıldanırken,
Kim bilir şehrin hangi minaresinde okunacak ilanım?
Dünyanın şaşalı oyuncaklarıyla avunup dururken,
Kim bilir hangi ağaçta, üzerimi örtecek tahtalarım?
Geçen zamanın takvim yapraklarını koparırken,
Kim bilir hangi matbaada basılacak son tarihim?
Ben cemiyetin bağrında pervasızca konuşurken,
Kim bilir son konuşmayı yapacak, hangi dostum?
Şehrin caddelerin de arabayla turlayıp gezerken,
Kim bilir hangi ellerde taşınacak garip yolcuyum?
Dünya dönüp, insanlar yaşamaya devam ederken,
Kim bilir hangi kabristan da yatıyor olacağım?
Kayıt Tarihi : 5.8.2022 19:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
(15)

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!