Evvelki gün babamın verdiği peynirli pideleri almış eve dönerken,sürekli gözlemlediğim çöp toplayanların birini gördüm yine.
Hava yağışlı ve soğuk.Ben kısa mesafede olan evime hemen ulaşmak isterken o, öyle neşeli türkü söyleyerek, yüksek enerjisiyle kollarına doladığı çuval arabasıyla yol alıyordu ki, gaflete düşmeyip elimdeki pideden ona vermek için seslendim. Seslendimde sesimi duyuramadım.Kendi dünyasında kendiyle mutlu,türküsüyle mutlu, uçarcasına sürüyordu arabasını,sanki altındaki lüx araba.
Hızlanarak yetişip verdiğim pideyi gördüğünde gözlerindeki ışıltısı, sevinci,onun ne kadar aç olduğunun göstergesiydi.Mutluluğuna mutluluk katmıştı ki kayda değerdi.
Lüx araba dedimde siz hiç lüx araba kullanan birini neş'e içinde türkü söylerken gördünüz mü?
Evde çeşit çeşit dizdiğimiz yiyecekleri bırakın yemeği, görünce gözümüzün güldüğünü anımsıyor muyuz?
Kim ne ile mutlu?
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta