Akıl düşer sokağa
Gün vurur sıcağa
Ne olur bir damla
Haydi yağsana
Dün gece tam tamlarla uyandım
Henüz yeniydi, uykuya daldığım
Mahallenin daracık sokaklarında
Dolaşıyordu insanlar bir oraya bir buraya
Ellerinde tencere tava
Çalıyorlar kaşıklarla
Köpekleri bile korkuttular ya
Değer bütün bunlar alkış tutmaya
Demokrasi dedikleri nedir bilinmez
Hemen herkesin ağzında demokrasi fikir edinilmez
Derler ki demokrasilerde partiler var
Seçimlerle gelir iktidarlar
Ama benim ülkemde başından beri falso var
Tek parti devri, açtım – kapattım partileri
Keyfe keder, istediğinde açar, istediğinde kapatır partileri
Özgürlük isteyenleri tıkar içeri
Darağaçlarını boylar aşırı gidenleri
Çok parti devri, askerin darbeleri
Bir sağdan, bir soldan titretirler göğü yeri
Çoğunluk iktidarı derler demokrasi
Çoğunluk iktidar olur, azınlıklar kabul etmez neticeyi
Azınlıklar iktidar olur, iktidarı askeri
Çoğunluklar kabul etmez bu neticeyi
Özgürlük kalmış baharlara
Baharların ateşi Amerika
Heykeli elinde meşale bakıyor Ortadoğu’ya
Sağcısı, solcusu, ateisti, etnik kökenli, mezhepli girmiş sıraya
Ağaçlar hikaye, AVM’LER hikaye
Fikirler hikaye, ideolojiler hikaye
Vatanseverlik ise yerlerde sürünüyor pespaye
Akıllılar akıllı konuşuyor ama
İçlerinde provokatörler var güya
Yüzlerinde maskeler, ellerinde sopalar
Önüne gelene saldırıyorlar
Alkış tutuyor akıllılar
“Keşke birkaç ölüm olsaydı diyor spikerin biri
Çünkü ne olursa olsun anarşide para etmiyor diri
Kan lazım, gözyaşı lazım, ölümler lazım
Ölümler bunların en iyisi”
Asla demokrasiye inanmadım
Demokrasi diyene hiç kanmadım
>Herkes kendine demokrattı gördüğüm
>Demokratlıkta insanlar kördüğüm
Aslında hemen hiç kimse inanmıyor demokrasiye
Herkesin dayatması demokrasi söylemiyle
Aslında vatanı memleketi düşünen mi var?
Asıl soru, iktidarı muhalefeti memleketi soyacak ne kadar?
Yarın her şey sütliman olacak
İktidarlar istediklerini yapacak
Provokatörler saklanacak
Halk bir müddet daha uyutulacak
Zamanı gelince yine birileri düğmeye basacak
Düğmeler kimin elinde bilen var mı?
Yoksa bütün bunların arkasından gülen Amerika mı?
Öyle ya, Arap’a, Kürt’e bahar olur da Türk’e olmaz mı?
Kim kime demiş Amerikan uşakları?
04.06.2013 – İzmir
Mehmet ÇobanKayıt Tarihi : 4.6.2013 13:06:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Çoban](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/06/04/kim-kime-9.jpg)
İşte, ey bedbaht ehl-i dalâlet ve sefâhet! Şu dehşetli sukùta karşı ve ezici me’yusiyete mukabil, hangi tekemmülünüz, hangi fünûnunuz, hangi kemâliniz, hangi medeniyetiniz, hangi terakkiyâtınız karşı gelebilir? ruh-u beşerin eşedd-i ihtiyaç ile muhtaç olduğu hakiki teselliyi nerede bulabilirsiniz? Hem, güvendiğiniz ve bel bağladığınız ve âsâr-ı İlâhiyeyi ve ihsanât-ı Rabbâniyeyi onlara isnad ettiğiniz hangi tabiatınız, hangi esbâbınız, hangi şerikiniz, hangi keşfiyâtınız, hangi milletiniz, hangi bâtıl ma’budunuz sizi, sizce idâm-ı ebedî olan mevtin zulümâtından kurtarıp kabir hududundan, berzah hududundan, mahşer hududundan, Sırat Köprüsünden hâkimâne geçirebilir, saadet-i ebediyeye mazhar edebilir? Halbuki, kabir kapısını kapamadığınız için, siz katî olarak bu yolun yolcususunuz. Böyle bir yolcu, öyle birisine dayanır ki, bütün bu daire-i azîme ve bu geniş hududlar onun taht-ı emrinde ve tasarrufundadır.
Ecnebilerin başkalarına ettikleri zulmden
aldıkları lezzet, çektikleri acılardan daha
azdır. Eden kendine ediyor.
KUTLARIM
Emeğinize sağlık sayın Mehmet Çoban...
TÜM YORUMLAR (8)