Sırf kıvrılıyor diye yolu yılana benzetenlerin zehrine bağışıklıyız biz. Yol, ille de bir şeye benzetilecekse; atımızı bağlayıp biz benzetiriz:
Balıkçının yolu misinadır, ucunda ne olduğu belli olmayan. Uçurtma uçuran çocuğa ülkesi görünür ipin ucundan. Her telinden ayrı bir Rapunzel'e çıkılan gür saçlar, yollarıdır aşığın. Bahçıvanlar bilir, duvarlar yoludur sarmaşığın. Biz yol ehli, yani yolcular, razı değiliz yolun yılana benzetilmesine. Ahmet Haşim batan güneşi, kısılan lambaya benzetmiş ne güzel! Biz de benzetelim yolları lambanın fitiline.
Bir lamba hüzniyle1
Kısıldı altın ufuklarda akşamın güneşi;
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta