Yokluğundaki hasretindi yıllardır öfkelerimi bastırtıp, içimi sızlatan...
Biraz kendime acılanma, birfaz da sana acıma ile geçen bir yaşamın uzun bir denemi bu, şimdiki sızlanmalarım...
Bir kızıl güneşti dağlardan düze sarkan, yılları eskitmiş bir yüzdü bu günlere ulaşan...
Bir şarkının tınısındaki sözlerle sesimi uzatıyorum sana doğru “beni bensiz sensizlikte bırakma, beni sensizlikle terbiye etme” dediğn günleri, sana hatırlatmanın bir faydası olmayacağını bilerek yazıyorum sana, senin cümlelerini kullanarak, hele “sensiz nefessizlikle boğulurum" deyişin, bu gün anlamını ne kadar da çok yitirmiş…
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla