Bu isyan..! Şiir değil, kafiyesi ölçüsü yok.
İnsanlık ayıbına isyan, acı ile minnetin beraber baktığı gözlere utancımız..
Eğilmesi gereken başların yerlerde araması gereken parça parça insanlık kırıntıları...
Sıcak, ağustos sıcağı. Antalyada şehir dışı semtlere giden bir yol üst,dolmuş durağındayım. Biraz ileride iki kişinin konuşmaları duyuluyor.
'' aaabee yiimii beşş,eli yediii onaa binnecemm.paa vaar.Bee paa varr''
''Ben yabancıyım diyor,uzaklaşıyor öteki'' hızla uzaklaşıyor,spastik engelli gencin yanından..Elleri istemdışı hareketlere mahkum gencin dur işareti yapabilmesi yetmemiş dolmuşların onu yolcu olarak almaları için.. Sıcakta
terden sırılsıklam buruşuk gömleği pantolonunun içinde düzgün duramıyor her el kaldırışta tekrar çıkıyor dışarı..Kapatamadığı parmakları utanmayı biliyor. O sıcakta,açılan göbeğini örtmeye çalışıyor. İşte yine başladı yürek yangınım, yaklaştım..
Ona doğru gelişim yüzüne umut ışığı yaktı sanki.
''Nereye gideceksin ben seni bindireyim '' dedim.Gözlerinde o masumiyetin, o çaresizliğin minnetin ifadesi, ancak görülmeli idi anlatmaya
yetmez kelimelerim..
''Almıyoola abaa neeniköyyy yiimiibeşşş eliyediii binnecee paa vaa meeenii...'' Anladım.. ben anladım seni götürürüm merak etme dedim. Kalbimde yine aynı sızı..Cebinden çıkartıp elinde tutmaya çalıştığı bozuk paralar,kapatamadığı parmak aralarından kayıp yere
düşüyor, o almaya çalışırken diğer paralar aynı akibete uğruyordu.Topladım gömlek cebine koydum hepsini..Ellerimi öpmek istediğini farkettim başını ellerime doğru eğmesinden..
O sırada dolmuş yanaştı durağa,önce onu bindirdim sonra ben,bakışlardaki anlam açıktı..Ne işi vardı benim gibi şık bir bayanın, üstübaşı hırpani üstelik parmakları gergin sürekli açık duran bu gençle..
Onu, boş yere oturttum. Ayakta devam edeceğim yolculuğuma..Gözleri yine bende sen otur dercesine..''Yok yavrum otur sen. Ben yakında ineceğim ''dedim. O hemen elindeki paraları düşürmeden şöföre uzattı..Ben iki sıra arkada ona yetişemeden..Paa vaa dedi. verdi. Şöför parayı alırken bana döndü..Yüzünde garip hayret ifadesi, '' abla bu seninle mi, nerde inecek ''
O, cevap verdi. Kelimelerin bir araya gelişindeki tüm zorlanmasına ramen ''' neenikööy ''dedi..Bana döndü; yine o bakış! , o dudaklarımı ısırmama, gözyaşlarıma şimdi akma ne olur diye yalvarmama sebep olan bakışı ile '' aabaa neen paa veeme benn veedimm.....'' sseen oollmaazzaan allmasdıı beeni aabalaar..
Artık tutamam..Bıraktım...Çığlık çığlığa aksınlar..Evet aksın! hem de insanlar duya duya! .Utana utana aksın...Gözlerimden çağlayan yaşlara şaşkın bakıyor dolmuş ahalisi..
''Şaşırmayın,o bir insan utanmayı,teşekkürü,yardımlaşmanın değerini, minnetini ifade etmeyi bilen bir insan..Sizlerden tek farkı görünüşünde, belki ellerinde,ayaklarında.. Ama eminim bir çok insanda olmayan bir yüreği var..Kim engelli iyi bakın! O mu, yoksa onu bu halde diye dolmuşa almayan, sıcakta beklemesini umursamayan ya da görüntüsünden ürken sizler mi..?
Hiç düşündünüz mü; bu delikanlı ailenizden biri olsaydı, neler yaşadığını, yapmak isteyip de yapamadıklarına duyduğu acılarını..Ya da bir çocuğunuz ömür boyu sizin bakımınıza muhtaç olsaydı ne yapardınız..Ondan da böyle uzak kalmak istermiydiniz..?
Sizin ne garantiniz var..Sağlıklı olmaya kontrat mı yaptınız....'' dolmuşta sesimin yankısını son sözlerimde farkettim. Kimsede çıt yoktu.Bütün başlar yerde, kaybettikleri insanlık kırıntılarını arıyorlardı belki de. İnerken ona baktım,açık tek parmağı gözünü silerken diğeri ile gülümsüyordu...
Güle güle yavrum senden özür diliyoruz....
Kayıt Tarihi : 12.8.2007 22:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Engelli olmak bir seçim değildir.O kendi seçimini kendi yapar. Peki bu yaşam savaşında sizin çevrenizdeki engelli insanlara bakışınız nedir. Yardım ediyorsanız,seviyorsanız onların farklılıkları sizin için ne anlama geliyor. Onlardan korkuyorsanız,ürküyorsanız bunun sebebi ne...lütfen düşünün...hiç kimsenin ne ölüm ne de engelli olmamak konusunda güvencesi olamaz.. her an her şey olabilir,yaşanabilir hayat bu.. kimin başına ne gelecek...kim bilir...
Muhteşem bir anlatımdı sevgili dost. Söylenebilecek hiç br şey yok kutlamaktan başka.
Teşekkür ediyorum bu güzel ama bir o kadarda acı olan hikayeyi paylaştığınız için.
Sevgiler yüreğimden yüreğinize
Hislerin esintisine kapılmadan mantık'i duyguların anlamını hayatın acılığını yaşayarak derin düşüncenin fikirlerine ,derin düşüce ile müştak-ı duyarak bir tesselli içtenliğiyle sizi tebrik ediyor ve örnekliğinizi kutluyorum..Esen kalınız..
Erdoğan Vural
tüm insani duyguları taşıyan senin pırlanta kalbinin, engelsiz ama engelli tüm insanlara örnek olmasını diliyorum..
Birol Hepgüler.
TÜM YORUMLAR (5)