Dağına göre Kış Şiiri - Uğur Musab Şahin

Her canlı ölümlüdür, bu fani dünyada
İsteğin olmuyor mu, sabırdadır fayda?
Nedenini bilmeyene, yol ne fark eder?
Cahille tartışma, tartışanlar kaybeder.
Ağalar dize gelir de, gönül gelmezmiş.
Âşık ölümü göze alır, söz dinlemezmiş.
Akıl yaşta değilse de, yaşla başa gelir
“Erkeğe çok sert, kadına pek katı” denir.
Körler ülkesinde, tek gözlü padişah olur.
Zalim saklansa, mazlumun ahı dokunur.
Dağın ardını göremez göz, akıl bilmeli.
Mert düşmanı değil, namert dostu silmeli.
Dağına göre kış, yuvasına göre kuş olur.
Gün gelir pas demiri, kurşun elması bulur.
Eğri ağaçsız orman olmaz, Yunus gerek.
Gönül genç kalsa, yaşlı ten can demek
Bülbülün yolu, gül bahçesinden geçer.
Kılavuzu ördek olanlar, suyu gölden içer.
Koyunla kurt avına çıkan, kuzudan olur.
Kim kimi gökte arar, onu yerde bulmuş.
Dostu çok olanın, postu erken delinir.
İmamın gözü, müdürün midesi akla gelir.
Paran yürüyüşü, yaran dövüşü öğretir.
Dana kasap yolunda, boynuzunu kirletir
Düşüncemi sorsalar, iki inekle bir dana
Karımın umurunda değil, elinde kına.
Ölsem ecelim, kalsam mecalim olmaz
Deliye "bal" desen, pazarda şap kalmaz.
Haç nasip değilse, devede yılan sokar.
Torbada bal bozulur, dolapta yağ kokar.
Yan gelip yatanla, kıçını yırtan bir değil.
Ağanın güce, köylünün suçadır meyil.
Yavaş olanı basarlar, hızlı olanı asarlar.
Mecliste kel varsa "Kabak" diyene kızar.
Kim demiş, kurşun adres sormaz diye?
Gez, göz, arpacıktan nişan almak niye?
Hangi keskin nişancı, rastgele ateş eder?
Madem kirli kurşun, nasıl adam temizler?
2007