Kim bağışlayacak beni
Burası çok güzel, gitmem artık!
Ey aşk
bir aşkın sayfalarına düşmüyorsa gün
Beyaz mesela beyazsa, Yar güzel bir şeydir aşkla
Bulduğu her ağaca,Hikâyeler anlatıyor leyl vaktinde aşk
aşkı hiç böyle bilmezdim.
Hani bir gün bana, benim için bir şiir yaz demiştin
Vaveylam ve sonram demişti ya deliler şeyhi
ki onlar daima birer yalnızdılar
yol boyunca izler bıraktım
Aşk vur yürekten,
Sakla yamalarını kalbim...
ve biliriz… zordur
çekiliyor insanlığım
Ey Aşk medet!
yenilen biz miyiz yoksa aşklar mı
De ki
aşk yağıyor ayet ayet
Düşlerimi kanatıyor her gece
sevgilim olmayan sevgili
aşkı hiç böyle bilmezdim.
herkes geldi ve gitti
Ve bilinsin artık
vicdanlarımızda yalan yanlış nice iz kaldı...
Oysa,yaşamı sevmemize ramak kalmıştı
kahırlı cümlelerin soluğunda üşümek
İnsanın şiire inanası geliyor
derinlik olmayı sürdüreceğim bu sığ denizde
Aşk yak gönülden,
bir nefeslik yerim olsun
uzağında bir akşam
nicedir bir kuyunun dibinde sustum
sabah haberleriyle şems vakti
kelimelerin sefaleti
Ey aşk!
anımsıyor musun?
evet, o şeyle avutun beni
iyi ki bu sestesin
kaybolacaktık
her şey bir yolculuğun hüznünü taşıyor
kaybolmakta yeni bir yol var sanarak
sahi gözleriniz bağışlamış mıdır beni
peki ya saçlarınız
Duyulur mu kokum, bu dünyanın yalancısıyım.
sığındığı her kapıda.kovulan günahkârdım.
ruhunu serinletmiş aşıkların
Aşk geç tenimden....
İnansam,
iyi ki bu düştesin
ruhumun beni sükûtun esrârına
Her şey çabuk geçer
Ve birden gün ağarır.
Mum alıngan. Kendi ateşiyle
her kapı gibi kapandım
Avucunda küçük bir leke.
Şems neden gitti,
Gözlerinde bin bir gece...
beni büyük bir cezbeyle yakan
Hepsi o kadar.
bu yüzden ben de senden vazgeçtim.
“seni affettim” diyen diliniz vardı ya
her kapı gibi kapandı
onca söylendin her kapıda,
yâr gelip geçti, görmedin mi dediler...
Göğsümü oklara gaye kıldı
esrar dede kadar ağlamıştım
bir tek o yalan söylüyordu…
Hangi aşka kulaç attıysam, ışıklar içini çekti
bütün vakitlerden toplayıp acıyı
Selâ vakti.Defn edilmiş bir meftadır gece
umudu sermek istedim
beni bir şiirle öldür
ve lakin biz
Ben gönlüne tüneyen yaralı bir kuşum
aktım Yusuf’un gözlerinden
döküldüm kendi içime
bir şey anlamazsınız…
belli
Yar gelip geçti, uyanmadın mı?
oradaydım, şimdi.
bana dediler.
işte bu nedenle vuslatını bulamadıkça
zamansızdır insan
Şimdi ve burada
bir sesim var şimdi
sesinden çok uzaklara
benim bir kül olduğumu unutup,
ben yenilgiye uğradım,yardım et!
ey sesimi yarasına bastıran irkiliş
kendilerinden çıkmış insan iniltileridir
şimdi elem olsun sana kıtlığım
şimdi dönmeye mecalim yok. dur.
Hiç’ten hep’e…
Hep’ten hiç’ e… acıklı döngü
bu haldir halim dedi hakikati arayan garip çoban
yakasını ellerimle tuttuğum vuruştuğum
ve yenik düştüğüm...
bilmedim
bilemezdim
bilmedin
Hatırlamadın mı?
şimdi birlikte düşüyoruz
yine
kelimelerin sefaletinde
yorgun bir ayrılığın kollarından
hayır, kimseyi suçlamıyorum böyle bitmişse…y.ed
Kayıt Tarihi : 8.10.2011 16:06:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Engin Demirci](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/10/08/kim-bagislayacak-beni-garip-coban-engin-demirci-www-beyazrenkler-com.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)