Kim Akıllı, Kim Akılzız' Adlı şiiri yazd ...

Seyfeddin Karahocagil
641

ŞİİR


33

TAKİPÇİ

Kim Akıllı, Kim Akılzız' Adlı şiiri yazdıran düşünceler...

Muhterem kardeşlerim, dostlarım ve arkadaşlarım.

Bu yazıyı yazmamdaki sebep, “Kim Akıllı, Kim Akılsız” Adlı şiirime Bazı kardeşlerimin çok değerli yorumları oldu. Sanki demokrasiyi yeren bir şiir olarak algılandığını gördüm.
Halbu ki ben, Demokrasinin istismarini yermeye çalışmıştım. Bazı kardeşlerim de; Peki çaresini de yaz imajında bulunmuşlar. Bu kardeşlerime ve ilgi gösteren tüm kardeşlerime Teşekkürlerimi arzederek, Şiirle neyi vurgulamak istediğimi mümkün olduğu kadar izaha çalışacağım.
Aslında şiirlerin birer çiçek olduğuna ve konan her arı ve kelebeğin kendisine uygun şeyler bulabileceğine ianırım.Bütün şiirleri de bu inançla okurum ve her şiirde bir güzellik te bulurum.Herhalde toplumsal şiirler biraz farklı olacak ki izaha gerek duyuluyor.

Önce Demokrasi nedir? Sorusundan başlayalım.
Demokrasi: Demos, kratos gibi iki latince kelimeden oluşmuş bir birleşik kelime. Halk İdaresi demek.Ansıklopedilerde: Halk idaresi, Halkın idaresi, Halka göre idare olarak izah edilmiş. Buna ne benim ve ne de sıhhatlı düşünen bir aklın itirazı olamaz.
Gelelim uygulamasına;
Dünyanın hiçbir yerinde tarifine uygun bir uygulama göremezsiniz. Belki bu ifadeyi çok iddialı bulacaksınız ama: şimdi beraber düşünürsek bu iddiamın gerçekliğine sizler de inanacaksınız.
Halk idaresinde insanlar eşit olmalı değilmidir? .Peki Gerçekte Demokratik dediğimiz hangi ülkede bu eşitlik mevcut? .. Protokolleri, Beyleri, Sör leri Baronları düşününce. Kafa karışmıyor mu? Halk idaresinde tepeden inmeler, tepeden indirmeler olur mu.
Demokrasinin uygulanan iki örneği var. Biri Sağ; Kapitalizim veya Liberalizim.Diğeri Sol; Sosyalizim veya kominizim. Birinde para, diğerinde güç ikiside halkın elinde değil. Birinde bir avuç zengin, diğerinde bir avuç güçlü.
Halk ikisinden birnin üretici kölesi..Bazı ülkelerde biraz daha tok, bazılarında biraz daha aç köleler...Demokrasi güzel anlamlı bir söz olarak ağızlarda sakız, belkide insanları uyutma ninnisi..

Gelelim bize;
Biz birçok şeyi olduğu gibi Demokrasiyi de batıdan almışız. Bu gömleği sırtımıza uyduramamışız hep dar gelmiş ve sıkmış. Niçin çünkü yarım almışız.
Özür dileyerek söyleyeceğim; Belden aşağısını almışız, yukarısı yok.
Bundandır ki: Ekranlar durmadan 24 saat bu Aziz milletin örfünü, adetini, ahlakını, inancını tahrıbeder, Yeni nesli fuhuş dahil her türlü pisliğe teşvik eder bişey demeye kalksanız Demokrasinin duvarına çarparsınız. Gazeteler Düpedüz resimlerle magazinleşir ve mübarek annelerimize,bacılarımıza. Kızlarımıza ve hanımlarımıza inat. Çıplak kadın resimleri ve asparagas haberlerle Kasa doldurur, kese şişirir birşey diyemezsiniz Demokrasi var derler..Bunların yaptıklarının adı türkçemizde bellidir. Onu bile diyemezsiniz hakaretten mahküm olursunuz..
Elbette demokrasi de sınırsız değildir.Halkın toplu istek ve ihtiyaçlarına uygun bir idare olmalıdır. Bir yanda sınırsız hürriyet diğer yanda kati sınırlar..
Demokrasinin manasına ters düşmez mi?
Benim çiftci kardeşim, İşci kardeşim, Sanatkâr kardeşim, Memur kardeşim çalışır, ter döker.. Karnını zor doyurur.Çocuklarını geçindiremez.Diğer tarafta alnı ter görmemiş, hayatında hiçbirşey üretmemiş parazitler. Hergün bir araba ve birkaç sevgili değiştirir asla birşey diyemezsiniz. Demokrasi var...
Yanlış anlaşılmasın. Başkasının nasıl yaşadığı veya nasıl yaşıyacağı beni ilgilendirmez. Ben Allah'ın soracağını sormak gafletinde değilim. Ama kulun sorması gerekenleri sormak ta benim hakkım. Bir yerde hakkımı Arıyorum.....'Ben istediğim gibi yaşarım ama sen ancak benim istediğim gibi yaşamak zorundasdın.' Anlayışına ve baskısına karşıyım..

Peki benim yerdiğim bu demokrasi kimin demokrasisi?
Hep düşünmüşümdür; Bu ülkede bir adam kaç lira değerindedir diye. Eskiden çok daha ucuzdu, şimdi biraz pahalandı. Ben bunu resmi faize göre hesapladım.
120000 Tl. Bakın Faiz %10 ise Bu para günde 40 tl getirir Normal bir işcinin günlüğü de 40 Tl dir.Bu yatan paranın Çalışan işciye denkliğidir..
Siz kardeşlerim Asgari ücretten tutun da memur maaş zamlarına kadar gidin ve düşünün.. Demokrasinin kimin ve ya kimlerin Demokrasisi olduğu anlaşılmıyor mu.Paranın ve gücün demokrasisi.
İhtiyar bir köylü amcayla sohbet ediyoruz. Dünyanın gidişatından bahsederken İhtiyar hiç unutmadığım şöyle birşey söyledi.
- Bak hocam çalışmak, çabalamak, okumak bunlar hava, hava...Bu dünyada üç şey olcaksın. Ya popcu, ya topcu ya da lüpcü... Dünya onaların dünyası.. Belki okuma yazma bile bilmeyen bu ihtiyarın sözünde gerçek payı yok mu? ..
Çözüm ne ola; Birçok şiirimde ben asıl çözüme vurgu yaptım.Bir ağaç düşünün ki: Dalları kesilmiş, O dalların yerine başka başka ağaçlardan dallar getirilmiş ve iplerle o ağaca bağlanmış.Bu ağacın çiçek, yaprak, meyve vermesini bekleyebilir misiniz.Taklitcilikle hiçbirşey olmaz.Asla döneceksin, köke döneceksin, Halka döneceksin, tarihe döneceksin. Kopan bağları yeniden bağlayacaksın..İnsan topluluklarını Millet yapan bağlar vardır. O bağlar zayıfladıkca rahatsızlıkalar da başlar.Koparsa millet diye birşey kalmaz. Bin yıl bir arada yaşayan insanları bibirine bağlayan bağları muhafaza edemezseniz, sen, ben başlar. Biz dedirtebilmek için de açılım saçılım yetmez..
Şu meşhur İngiliz “okunuşuyla” Çorçil: Geçmişiyle bugününü çatıştıran bir millet geleceğinden umudunu kesmiş demektir. Diyor.
Bu doğru lafa ne denir ki? ....

Seyfeddin Karahocagil Amasya

Seyfeddin Karahocagil
Kayıt Tarihi : 4.10.2009 01:04:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mehmet Böke
    Mehmet Böke

    teşekkürler sayın şairim.
    Ama okuyucunun da ne anladığı mühim derler

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Seyfeddin Karahocagil